Spinoza hurafelerin kitleleri yönetmenin en iyi yolu olduğunu ve çok sık din kisvesine büründüğünü özellikle vurgular. Bu noktada İslam dinine çok kısa ama çok keskin bir eleştiri getirir ve her türden sıkıntının önüne geçme amacıyla, düşünceye din adına en çok gem vurulan yerin Türk memleketi olduğunu söyler: Basit bir tartışma bile küfür addedilir ve öyle çok önyargı muhakemeyi tıkar ki, zihinde herhangi bir şüphe yeşertecek kadar bile aklıselime yer kalmaz.
Hakiki inanç açısından, düşünme özgürlüğünün kamu huzurunun korunması kadar önemli olduğunu ispatlamak üzere Spinoza hurafeye dayanan sözde dinin en derinlerdeki itici güçlerini ifşa etmek ve böylelikle, kendi latif ifadesiyle çok eski bir zihin köleliğinin kalıntılarını gün ışığına çıkartmak istemektedir.