Kent, genelde işçi sınıfı ve sermaye sınıfının antagonizmaları tekrar üretmemek adına mekânsal karşılaşmaması üzerine kurulur. Engels'in 1845'te yaptığı değerlendirmelerin hâlâ geçerli olduğu söylenebilir. Engels, Manchester kentini anlatırken şöyle der: Kent, öyle kurulmuştur ki, kişi kendini işi ve eğlence gezintileriyle sınırlarsa, bu kentte yıllarca yaşasa da, her gün sokağa çıksa da emekçi mahalleleriyle hatta işçilerle bile karşı karşıya gelmeyebilir. Bunun başlıca nedeni, dile getirilmemiş bilinçsiz bir uzlaşmayla olduğu kadar, söze dökülmüş bilinçli bir kararlılıkla da emekçi halkın mahalleleri, orta sınıf için ayrılan kent mahallelerinden bıçakla keser gibi ayrılmıştır.