Etrafındaki her şey sakin ve düşmancaydı, nesneler uyuyordu ve insanlar bunları kendilerinden uzak tutuyordu. Kimse soru soramıyor, kimseye dert yanamıyordu: ama orada bir şeyler daha vardı cevap veren, donuk bir sessizliğe gömülü kalmayan, devinen ve kendisine manalı bakan. Peki, bu aynaya ne sormalıydı?