Bizim dışımızdaki hayvanlarda yüksek sesle ağlamaya pek rastlanmıyor. Annenin dikkatini çekmek için başka sesler ve hareketler kullanabiliyorlar veya bazı türler yüksek sesle heyecanlarını belli edebiliyorlar. Primat kuzenlerimizin yavruları da, genelde annelerine tutunabildiğinden, küçükken çok ses çıkarmak zorunda değil. Bebekler, beyin gelişimi çok enerjiye mal olduğundan, akciğerleri gelişir gelişmez doğuyorlar. Bu aşamada elleri tutunmak için güçsüz, ayak anatomisi zaten tutunmaya uygun değil (ama tutunma refleksimiz hala var). Neticede bebeğin çaresizliği, ağlayarak hayata tutunmak gibi başka bir davranış geliştirmemizi sağlamış. Doğum sırasında sıkışan ciğerlere hava dolması ve mevcut sıvının atılması da ağlamanın ayrı bir işlevi.
Herhangi bir davranışın getirisi, maliyetinden fazlaysa, elenmesi zorlaşır. Bebek ağlasa bile, kontrollü bir ortamda, etrafta aile üyeleri varken doğması muhtemeldir. Bunlar da avcılardan uzak durmayı seçer ve birkaç dakika sonra çocuğu emzirerek susturmaı seçer büyük ihtimalle. Tabii doğumun zor olması nedeniyle zaten bir numaralı risk, avcıların dikkatini çekmek değil, kanama veya enfeksiyon nedeniyle ölmek.
598 görüntülenme