Geleneksel olarak Büyük Patlama'nın "zamanın başlangıcı" olduğu söylenir. Dolayısıyla Büyük Patlama'dan "öncesi" diye bir şey yoktur. Bu, "kuzey kutbunun daha kuzeyinde ne var?" diye sormak gibi bir şey olmaktadır. Ancak bu herkes için tatmin edici bir cevap değildir; çünkü "Bir şey varsa, onun bir başlangıcı olmalıdır ve o başlangıç anı da belli bir diğer zamansal çizelgenin içinde yaşanmalıdır" gibi bir algı hâkim.
Bu tarz algılara ve bundan yola çıkarak varılan sonuçlara sağduyu adını veriyoruz ve kuantum mekaniği ortaya çıktı çıkalı sağduyuların uç noktalarda hiç de beklediğimiz gibi olmadığını fark ettik. Çünkü sağduyularımız, mezo boyuttaki olay ve olgulara göre şekillendi, yani santimetre-kilometre arasında ifade edilen ölçekler ve bildiğimiz saniye, dakika, saat gibi zamansal dilimlerdeki olguları daha rahat algılıyoruz. Bunun ötesine geçtiğimizde sağduyularımız pek iyi çalışmıyor, çünkü Evren bu düzeyde bizim algılarımızın ötesinde mekanizmalara sahip.
Dolayısıyla bilimin sonuçlarına güveniyorsak, Büyük Patlama'dan öncesi olamayacağını kabul etmek zorundayız. Güvenmiyorsak, ileride daha tatmin edici bir cevap bulacağımızı varsayabiliriz; lakin bir cevabın tatmin ediciliği, bizim o cevaptan beklentilerimiz (yani sağduyumuz) ile yakından ilişkili olduğu için, bu konuda beklediğimiz cevap hiçbir zaman gelmeyebilir.
Bir ihtimal, metazaman olarak tanımlayabileceğimiz bir zaman kavramı olabilir. Bu, Büyük Patlama'nın yaşandığı, Evren'imizin içine doğduğu dış katmanlardaki entropinin yönü olarak tanımlanabilir. Ne var ki Evren'imizin dışında bir şey var mı, varsa nedir, entropisi var mıdır, bildiğimiz fizik yasalarına göre mi çalışır, bunlara dair hiçbir bilgimiz yok. Dolayısıyla şimdilik, Evren'imiz söz konusu olduğunda Büyük Patlama'dan öncesinin olamayacağı bilgisiyle hareket etmemiz gerekiyor.