Teoriler, doğadaki gerçekleri birbirine bağlayarak ürettiğimiz genel açıklamalar iken, hipotezler bu gerçekler ile teoriler arasındaki köprüler, bağlantılardır. Buradan da net bir şekilde anlaşılabileceği gibi, teoriler neredeyse hiçbir zaman oldukları gibi kalmazlar. Çoğu zaman bir teori, o konuyla ilişkili başka gerçeklerin fark edilmesi ve bu gerçeklerin teoriye nasıl katkı sağlayabileceğinin açıklanması sonucu teoriler ile gerçekler arasında daha fazla köprünün kurulması ve böylece teorinin güç kazanması sağlanabilir. Tam tersi, ancak benzer bir şekilde ise, gerçekler ile teoriler arasında önceden kurulmuş köprüler, hipotezlerin yanlışlanması (yanlış olduğunun anlaşılması) sonucu yıkılabilir ve böylece teori göreceli olarak güç kaybeder (aslında gerçeğe bir adım daha yaklaşarak bir nevi güçlendiği de ileri sürülebilir; ancak bu ayrı bir tartışmadır). Yani teoriyi genel bir küme olarak düşünebiliriz.
(...)
Bir kuramı tamamıyla çürütmek/yanlışlamak istiyorsanız, o kuramın dayandığı doğa gerçeklerini teoriye bağlayan, test edilmiş hipotezlerin her birini, tek tek çürütmeniz/yanlışlamanız gerekmektedir; yani gerçekler ile teori arasındaki bağı/köprüleri kırmanız gerekmektedir.
Newton’un kuramını dayandırdığı doğa gerçekleri asla çökmedi, sadece bu dayanaklardan yola çıkarak geliştirdiği açıklamadan daha iyi bir açıklama ortaya atılabildi. Veya Darwin’in Evrim Kuramı asla tamamen çökemez, çünkü bugüne kadar elde ettiğimiz sayısız veri, canlıların değişim sürecinden geçerek günümüze geldiğini ispatlamaya yetmektedir. Çünkü evrim, daha önce de dediğimiz gibi doğanın bir gerçeğidir (elmanın yere doğru hareketi gibi). Ancak Darwin’in bu gerçeğe yönelik açıklamaları (teorisi) güncellenip geliştirilebilir. Bu güncellemeler ve geliştirmeler, evrimin gerçekliğini değiştirmeyecektir. Benzer şekilde, Evrim Kuramı’nı çürütmek istiyorsanız, kuramın üzerine kurulu olduğu temelleri yıkmanız gerekir. Bu temeller, bu kitabın ana konusu olacak olan Evrim Mekanizmalarıdır. Bir diğer deyişle, Evrim Kuramı’nı çürütmek isteyen biri sadece bir doğa yasası olarak evrimi değil, diğer doğa yasaları olan seçilim ve genetik çeşitlilik gerçeklerini de yanlışlamak durumundadır. Bunların yapılması, eldeki veriler düşünüldüğünde, pratik olarak imkânsızdır. Ancak teorik olarak her zaman bunları yanlışlamaya çalışabilirsiniz, çünkü hatırlayabileceğiniz gibi, gerçek bilimsel teoriler ve hipotezler yanlışlanabilir olmalıdır ve Evrim Kuramı için de bu aynen geçerlidir ve tüm dayanakları yanlışlanabilirdir. Ancak bunu yapmak, kuramın gücü ve bugüne kadar yapılan gözlemler, geliştirmeler ve düzeltmeler düşünüldüğünde olanaksızdır.
Evrim Kuramı da, kendi gelişimi sırasında birçok değişime uğradı. Darwin’e kadar zaten birçok bilim insanı tarafından çeşitli şekilde izah edilmişti; ancak mekanizmaları (yasaları, ilkeleri, doğa gerçekleri) net bir şekilde ortaya konmamıştı. Darwin, en temel mekanizmaları ortaya koyan bilim insanı olduğu için “Evrim’in Babası” olarak bilinmektedir. Hâlbuki Darwin de son değildir. Darwin’in yaptığı birçok hata, kendisinden sonra gelen bilim insanlarınca düzeltilmiştir (başta genetik ile ilgili hataları olmak üzere). Ancak Darwin’in çağının çok ötesinde bir başarı oranına ulaştığını görmekteyiz. Darwin’den sonra, Evrim Kuramı’nı kullanan, ancak Darwin’in açıklamalarını farklı açılardan ele alan birçok kuram geliştirilmiştir. Bu alternatif kuramların varlığı evrimin bir doğa yasası olmadığı anlamına gelmemektedir. Sadece nesiller içindeki değişime sebep olan doğa gerçekleri arasındaki bağlar farklı kurularak, evrime farklı açıklamalar elde edilmiştir (Gould ve Lewontin’in Sıçramalı Evrim Kuramı gibi). Canlıların değiştiği evrim geçirdiği gerçeği asla değişmemiştir, Evren’in ve Dünya’nın yapısı bu şekilde kaldığı sürece değişmeyecektir de. Olan tek şey, bu değişimin “nasıl” olduğuna dair sorunun cevaplarının belli sınırlar dâhilinde değişimidir, dayanak noktalarının birbirine bağlanma biçimlerindeki ve bu dayanakların önem sırasındaki değişimdir.
Peki, bir kuram nasıl değişebilir? Eğer ki kuramı ortaya atan kişi, doğa gerçekleri ile bu gerçekler arasındaki bağlantıyı hatalı ya da eksik kurduysa, ondan daha iyi yapabilen biri ve/veya daha fazla gerçeği ortaya çıkaran biri bunu başarabilir, bir kuramı değiştirip geliştirebilir. Doğada herkes tarafından görülen gerçeklerin, açıklanmak üzere beklemekte olan sorun ile arasındaki bağlantılarını daha iyi kurarak (daha başarılı hipotezler geliştirerek), var olan teorilerden daha başarılı teoriler geliştirebilir. Ayrıca gözlem havuzuna eklenen yeni bilgiler ve gerçekler de, yeni bağlantılar kurulmasını ve kuramların geliştirilmesini sağlayabilir.
Kaynaklar
- Ç. M. Bakırcı. (2013). Evrim Kuramı Ve Mekanizmaları. ISBN: 9786053311904. Yayınevi: Evrensel Basım Yayın E-Kitap. sf: 16,17,30,31.