Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Anonim
Anonim Üye
1

Dünyanın döndüğünden gerçekten emin misiniz?

Daha önceki kelebek örneğine verdiğiniz cevap beni hiç ikna etmedi çünkü bu klasik basma kalıp bir cevap,Yani size göre dünyanın üstü taşıt gibi kaporta ile mi kaplı da dünya bu hızla dönerken hiç birimiz bundan etkilenmiyoruz?Son sözüm,N Tesla; Nikola Tesla'nın kayıp notları ortaya çıktı: Bilinen tüm fizik kuralları safsatadan ibaret...
151 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
2 Cevap
Zeynep Thye
Zeynep Thye
29K UP
Bilgisayar Mühendisi

Dünya kendi ekseni etrafında dönüyor ve her bir dönüşü 23 saat, 56 dakika ve 4.1 saniyede tamamlıyor. Bu dönüş, gündüz ve gecenin oluşmasını sağlıyor ve yıldızları yükselip batıyormuş gibi gösterip, gezegenimizin yaşanabilirliğine katkı sunuyor. Eğer dünya dönmeseydi dünyanın bir yarısı karanlıkta diğer yarısı ise aydınlıkta olacaktı. Dönme eylemi, atmosfer ve okyanusların deveranı yanında gelgitlerde de rol oynuyor.

İlk olarak; Dünya’nın dönüşüyle tam olarak neyi kastediyoruz? Dönme de dahil olmak üzere bütün hareketler, başka şeylere kıyasla göreceli şekilde gerçekleşiyor. Yukarıda bahsedilen o 24 saatlik süre, Dünya’nın dönüşünün uzak yıldızlara kıyasla ne kadar uzun sürdüğünü gösteriyor. Bu durum, “yıldızların hareketine göre hesaplanan gün” şeklinde biliniyor ve bir yıldızın, Dünya’nın gökyüzündeki aynı konuma dönmesi için geçen zamanı temsil ediyor. Bir günün uzunluğunu, genelde Güneş’e göre ölçüyoruz çünkü bizim için bu daha önemli. Bu “güneş günü”, yıldızlara göre ölçülen günden yaklaşık dört dakika daha uzun çünkü Dünya kendi ekseninde döndükçe, Güneş’in etrafında da dönüyor.

Tüm Reklamları Kapat

Bu şu anlama geliyor; Dünya’nın dönüşünü durdurmak, aslında onun yıldızlara göre olan dönüşünü durdurmak anlamına geliyor. Pek çok bilim müzesinde ve diğer büyük binalarda Fokault sarkaçları bulunuyor: Bunlar, tavandan çok uzun kablolarla sarkan ve etrafında pimlerden meydana gelen bir çemberin yer aldığı ağır küreler. Sarkaç sallandıkça pimlere çarpıyor ve bu sallantılar zamanla azar azar yer değiştirip, çemberin büyük bölümünü ortadan kaldırıyor. Fokault sarkaçları, Dünya’nın yıldızlara göre olan dönüşünü göstermenin basit bir yolu: Eğer Dünya dönmüyor olsaydı, bu sarkaç yalnızca ileri ve geri sallanır; sadece iki pime çarpardı.

Bu, yıldızlara göre olan dönüşü durdurmanın muhtemelen en çarpıcı olmayan sonucu. Dünya, Güneş’e göre hâlâ dönerdi: Güneş doğup batar ancak bu tam bir yıl sürerdi. Yani bir güneş günü, 365 gün uzunluğunda olurdu. Yılın çoğunu tamamen karanlıkta veya gün ışığında geçirmenin, iklim bakımından çarpıcı sonuçları olurdu: Gezegenin gece olan tarafı donarken, gündüz olan tarafı çok sıcak hale gelirdi.

Tüm Reklamları Kapat

Bunlar sadece güneş ışığının etkileri hakkında olanlar. Ancak Dünya’nın atmosferi, atalet (havanın ağırlığı var) ve zeminle olan sürtünme sayesinde gezegen ile birlikte dönüyor. Güneş ışığına maruz kalınması, yüzeyi ve üzerindeki havayı ısıtıyor. Sıcak hava yükselip, soğuk hava alçalıyor ve yıldızlara göre olan dönüş; gezegen boyunca ısı değişiminin meydana gelmesine yardımcı oluyor. Bunun sonuçlarından birisi de Coriolis etkisi. Bu etki, Dünya’nın dönüşüyle geniş ölçekli okyanus ve hava akımlarının deveranlı kalıplara girmesine yol açıyor: Alize rüzgarları, batı rüzgarları ve diğer doğa olayları gibi. Eğer Dünya dönmeseydi, bu kalıpların çoğu kaybolur ve bütün akım ile rüzgar sistemi bozulurdu.

Bu durumdan gelgitler bile etkilenirdi. Ay’ımız, Dünya’nın zıt taraflarında büyük dalgalar oluşturuyor. Yıldızlara göre olan hareket, bu gelgitlerin gezegen boyunca hareket etmesine neden oluyor. Eğer Dünya dönmeyi bıraksaydı fakat Ay yörüngede dönmeye devam etseydi, bu gelgitler yalnızca her 27 (yıldızlara göre) dönüş gününde değişirdi. Bu miktar, Ay’ın yörüngede yaptığı bir dönüşün uzunluğu kadar.

Dünya’nın dönüşünü durdurmak çok zor olurdu çünkü gezegenin epey bir momenti var. Ancak Ay, bu dalgaları oluşturan güçle birlikte elinden gelenin en iyisini yapıyor. Ay’ın kütleçekimi, Dünya’nın bir tarafında diğerine göre daha çok çekim oluşturuyor. Bu durum, geçtiğimiz 4.5 milyar yıl boyunca Dünya’nın dönüşünü yavaşlatmış. Bilim insanları, yaklaşık 1.4 milyar yıl önce Dünya’da bir günün yaklaşık 18 saat olduğunu tahmin ediyorlar. Çok uzun bir zaman içinde, Dünya’nın dönüşü yavaşlayarak Ay’ın yörünge dönemiyle uyumlu hale gelecek ve yıldızlara göre olan dönüş günü, günümüzdeki 27 gün kadar uzun olacak.

Aslında Dünya da Ay’a aynı şeyi yapıyor ve onun dönüşünü yavaşlatarak, bize sürekli aynı tarafının dönük olmasını sağlıyor. “Kütleçekim kilidi” adı verilen bu olgu, aslında epey yaygın bir şey. Güneş sistemindeki pek çok uydu, ana gezegenlerine kütleçekimsel olarak kilitlenmiş durumda. Mesela Plüton ve onun en büyük uydusu Charon, birbirlerine karşılıklı olarak kilitlenmiş durumdalar; bu yüzden bu iki cismin aynı tarafı her zaman birbirine bakıyor.

Bilinen pek çok ötegezegen de ana yıldızlarına kütleçekimsel olarak kilitlenmiş durumda. Eğer Dünya da böyle olsaydı, bir tarafı sürekli gün ışığı görürken diğer tarafında sonsuz gece olurdu ve yıldızlara göre hesaplanan gün bir yıl sürerdi. Kütleçekimsel olarak kilitlenmiş ötegezegenler, Güneş’ten daha ufak olan yıldızların etrafında yaygın gibi göründüklerinden; gökbilimciler bunların yaşama elverişli olup olmayabileceklerini anlamaya çalışıyorlar. (Charlie Jane Anders’in bilimkurgu romanı “Gecenin Ortasındaki Şehir“, böyle bir dünyada geçiyor.)

Diğer bir ifadeyle, yıldızlara göre olan dönüşü durdurmak gerçekçi bir şey değil fakat Güneş’e göre bir dönüşün olmaması, sürekli gerçekleşen türden bir şey. Bu durumlarda, dönmeyen bir Dünya üzerindeki hava sirkülasyonuna yönelik tüm bu sorular çok önemli hale geliyor: Bir tarafın aralıksız şekilde ısınması ve diğer tarafından kalıcı bir karanlıkta olmasıyla, gezegenin bazı bölgelerinin yaşanabilir olması muhtemel. Peki ya diğer bölgeler? Pek de değil.

Eğer bu bilimsel kanıtlar sizi ikna etmezse, birkaç kere linkteki şarkıyı dinlerseniz belki daha ikna edici olabilir.

https://www.youtube.com/watch?v=LQA4bKB5kwA

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Science Direct. (17 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 17 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
  2. Yazar Yok. Popular Science. (17 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 17 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
Bu cevabın içeriği ve doğruluğu, Evrim Ağacı editörleri tarafından kontrol edilmiş ve onaylanmıştır.
4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ufuk Derin
Skeptik

Dünyanın döndüğünü neden hissetmiyoruz sorusu zaten defalarca cevaplanmış bir soru. Ha dünyanın dönüşünün etkileri var mı var. Bunlar çok temel Coğrafya bilgileri. Bunlar da çok basma kalıp sorular olduğu için aynı bilimsel cevabı alıyor olmayasınız?

Dünyanın döndüğü bilimsel bir gerçek. Bunlar gözlemlenmiş bilimsel gerçekler. Komplo teorileri ile bilim karşıtlığı yapmanıza veya "Bana ne ya ikna olmadım, bunlar basmakalıp cevaplar." vs vs diyerek aynı bilim karşıtı basmakalıp komplo teorileri ile gelmenize gerçekten gerek yok. İkna olmadığınızı belirtme gereği neden duydunuz bilmiyorum ama bilim sizi ikna etmekle uğraşmaz. Sadece gözlem ve deneyler ile bilimsel gerçekleri aktarır, şüphecilik ile inkarcılık ve komplo teorisi arasındaki farkı anlamalısınız. İkna olsanız da olmasanız da gerçekler değişmeyecek, gözlemlenmeye etki etmeye devam edilecek. "Dünya dönüyor sen ne dersen de." sözüne de ek Aldous Huxley'den gelsin. "Gerçekler, görmezden gelindiler diye yok olmazlar."

Tüm Reklamları Kapat

Son olarak bunları da bırakıp gidiyorum.

https://evrimagaci.org/dunyanin-donusunu-neden-hissetmiyoruz-871

https://evrimagaci.org/yazi-dizisi/komplo-teorileri-37

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close