Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
2

Suların söylendiği gibi duyguları var mıdır ? Suların karışmama gibi bir ihtimali var mıdır ?

Denizlerin yoğunlukları suların karışmadını rngeller mi ?
2,184 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
2 Cevap
Genç Mühendis
Genç Mühendis
263K UP
Düşünür

Suların duyguları yoktur. Suyun ne beyni ne organı ne de sinir sistemi vardır. Su canlı bile değildir. Yok efendim guzel söz söyleyince soyle oluyo boyle oluyo, kanser guzel sozle yok edilebilir falan hepsi sahte bilim. ZIRRRVA!

Sularda heryerde her zaman birbirine KARISIR! Karısma denilen olay yogunlukla alakalı değildir kimyasal baglarla alakalı. Polar lar polarlarla, apolarlar apolarlarla karısır yogunluk farkından karısmama ihtimali yoktur. Karısmıyormus gibi gorunen yerler vardır link bırakıyorum incelersin Çağrı Mert'i güzel bir yazısı tüm sorularını cevaplayacaktır.

Tüm Reklamları Kapat

269 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Link . (9 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 9 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ufuk Derin
Skeptik

Suyun duyguları olduğu konusuna odaklanacağım. Genelde iddiaları şudur:

"Evrende her canlı-cansız her varlığın bir bilinci vardır. Dolayısıyla denilenleri anlarlar. Su donarken eğer ona güzel sözler söylersen güzel şekillerde buz kristalleri oluşur. Eğer kaba, kötü sözler söylersen çirkin kristaller oluşur."

Bu mitin ana kaynağı, Masaru Emoto isimli bir Japon yazar ve girişimcinin, "kuantum düşünce", "pozitif düşüncenin gücü", "Evren'in Enerjisi" gibi bilim dışı argümanların heyecanıyla, insanları etkilemek adına yazdığı "Sudan Mesajlar" isimli gerçekten de "sudan" olan kitaplar serisine dayanmaktadır. Emoto, güzel sözlerin insanların başına güzel olaylar getireceği gerçeğini ispatlamak adına, su ile bir "deney" yapmış ve buz kristallerinin güya güzel sözler "işittiklerinde" güzel şekillere girdiğini kendince ortaya koymuştur. Daha sonradan bu iddia hızla yayılmış ve kendisine bol miktarda para kazandırmıştır.

Tüm Reklamları Kapat

Yapılan hiçbir bilimsel araştırmada donan su içerisinde oluşan kristallerin ona söylenen sözlerden, iddia edildiği gibi etkilendiği ispatlanamadığı gibi, iddianın tam tersine rastlanan (güzel sözler söylendiğinde daha "çirkin" kristaller oluştuğu) deney sonuçlarına bile erişilmiştir! İddanın hiçbir bilimsel tarafı olmadığı gibi, buz kristallerinin rastgele oluşmasından kaynaklı çeşitliliğin, art niyetli ve bilinçli bir şekilde manipüle edilmesinden kaynaklanmaktadır. Zaten iddianın sahibi de, verileri çarpıttığını ve iddiasına uygun olanları seçip, diğerlerini bilerek elediğini kabul etmek zorunda kalmıştır.

Bilgiler

Emoto, yazdığı kitabında birçok suyun donması sırasında sulara farklı sözler söylediğini ve sonrasında oluşan kristalleri gözlediğini aktarmaktadır. Bu kristallerin en güzel olanlarının, sadece güzel sözler işitenlerden; en çirkinlerinin ise kaba küfürler ve sert sözler işitenlerden oluştuğunu iddia etmiştir. Hatta iddialarını bir adım öteye götürerek, klasik müzik dinletilen suların daha güzel şekillere girdiğini, metal müzik dinletilenlerin ise çirkin kristaller oluşturduğunu iddia etmiştir. Emoto bu iddialarını "Ne Biiip Biliyoruz Ki?" isimli bir sahtebilim belgeselinde de dile getirmiş ve tüm Dünya'ya yayılmasını sağlamıştır.

Normalde bilim camiası tarafından umursanmayacak derecede lakayıt bir şekilde ortaya konan bu iddialar, kitabın popüler kültür dahilinde yok satması ile birlikte bilimi de peşisıra sürüklemiştir. Dolayısıyla bilim insanları Emoto'nun araştırma makalesini incelemişler; ancak çok ciddi eksikler ve üstü kapalı anlatımlar görmüşlerdir. Zaten bir bilim insanı olmayan Emoto'nun yazdığı makalenin kendisi de bilimsellikten çok uzaktır. Günümüzde Emoto'nun tüm çalışmaları "sahte-bilim" olarak değerlendirilmektedir ve diğer araştırmacılar tarafından yapılan hiçbir denemede Emoto'nun sonuçları doğrulanmamıştır; tam tersine sonuçların tamamen rastlantısal olduğu birkaç farklı araştırmayla ispatlanmıştır. Hatta araştırmalarını tekrar eden bilim insanları, Emoto'yu temel fizik kurallarına aykırı olmasına rağmen çalışmalarını sırf popüler olmak adına halka "bilim" gibi pazarladığı ve bilimi bu şekilde çarpık bir şekilde aktardığı için Emoto'yu suçlamışlardır.

Tüm Reklamları Kapat

2003 senesinde şüphecilik akımının öncülerinden olan James Randi Vakfı, Emoto'ya deneyini alanında uzman bilim insanlarıyla birlikte, çift-kör tekniği ile, tamamen kusursuz olacak şekilde tekrar etmeyi kabul etmesi karşılığında 1 milyon Amerikan Doları önermiştir. Ancak Emoto bu teklifi kabul etmemiş, deneyinin halk önünde tekrarlanmasına sıcak bakmadığını belirtmiştir.

Tekrar Deneyleri Başarısız Sonuç Verdi!

İddia, çift-kör deneyinden bile güvenilir olan üçlü-kör deneyi ile test edilmiştir. Yapılan denemede 1.900 Emoto hayranı bir odadaki suya "iyi düşünceler" göndermişlerdir. Araştırmacılar ve Emoto hayranları tarafından bilinmeyen iki diğer lokasyondaki sulara ise kimse herhangi bir düşünce "göndermemiştir". Daha sonra bu üç noktadaki sular da dondurulmuş ve kristallerin "güzellikleri", 0-6 arası bir skalada değerlendirilmiştir. "İyi düşünce gönderilenler" ile "hiçbir düşünce gönderilmeyen" kristaller arasında önceden bilim insanları tarafından belirlenen "güzellik kriterleri" dahilinde HİÇBİR önemli farka rastlanmamıştır. Hatta yapılan değerlendirmede, düşünce gönderilmeyen kristaller 6 üzerinden 1.7 puan alırken, "iyi düşünce gönderilen" kristaller 1.5 puan almışlardır; yani daha "çirkin" kristaller oluşmuştur.

Etraftaki seslerin frekansı donan buz kristallerinin yapısını etkileyebilir; ancak bu bilinçli ve yönlendirilebilir bir etki değildir. Ayrıca söylenen sözlerin içeriğinden bağımsızdır. Yani gayet yumuşak bir ton ile küfür etmek veya bağırıp çağırarak sevgi sözcükleri söylemek arasında su için herhangi bir fark yoktur. Sadece sesin frekansı kristallerin yapısını kısmen değiştirebilir; fakat bu sürekli aynı sonucu veren bir değişim olmayacaktır. Çünkü su kristallerinin şeklini sıcaklık, nem, su miktarı, donma sırasında ortamda bulunan maddeler ve konsantrasyonları gibi çok sayıda faktör etkiler.

Sahtekarlık İtirafı

Emoto, bilim insanlarının baskılarına dayanamayarak aslında 2004 senesinde "buz kristallerinden sadece araştırmalarını destekleyecek sonuçlar verenlerin fotoğraflarının çekilip araştırmaya koyduğunu" itiraf etmiştir. Yani binlerce deneme yapılıp, sadece güzel kristallere sahip oluşumlar "güzel söz söylendiğinde" oluşanlar kategorisine alınmış, binlerce deneme sonucunda oluşan "çirkin" kristaller de "kötü sözler söylendiğinde" oluşanlar kategorisinde yayınlanmıştır. Halbuki gerçekte arada böyle bir ilişki bulunmamaktadır.

İtirafa Rağmen Maddi Kazanç

Emoto, yalanını itiraf etmiş olmasına rağmen Indigo Suları adı altında şişelenmiş sözde "özel" sular satmıştır. 236 mililitre su (8 oz), 2008 senesine kadar 150 Amerikan Doları fiyatına satılmıştır. Günümüze, yapılan baskılar sonucunda bu suyun fiyatı 35 Amerikan Doları'na inmiştir; ancak satışı geçtiğimiz 2012 senesinde bilinmeyen bir sebeple durdurulmuştur. Emoto, sularının "güzel sözler söylenmiş kristaller içerdiğini" iddia ederek pazarlamıştır ve bu satışlardan milyonlarca dolar kazandığı bilinmektedir.

Sonuç

Sonuç olarak bu iddianın tamamen bir hayal ürünü olduğu, hiçbir bilimsel yanı olmadığı, kristallerin ses titreşimlerinden etkilenebildiğinin bilinmesine rağmen, kelimelerin içeriklerinin ya da tonun "yumuşaklığının" kar tanesinin şeklinde herhangi bir etkisi olmadığı net bir şekilde bilinmektedir. Fizik alanında uzman Prof. Dr. Harriet Hall'un Emoto hakkındaki düşünceleri bu konuyu güzelce özetlemektedir:

Tüm Reklamları Kapat

Bu sulu fantezi oldukça eğlenceli ve yaratıcı, tamamen Yeni Çağ akımlarının iyi niyetli çabalarını yansıtıyor, bütünsel teklik unsurunu arzuluyor, bilincimizi aklı sıra yükseltmeye çalışıyor; ancak herhangi bir aklıbaşında insanın bu iddiaları bir bilim olarak görebileceğini düşünmek kesinlikle güçtür.

Suların karışmadığı iddiasının neden yanlış olduğunu da buradan okuyabilirsiniz. Ama özet olarak;

Dünya'nın her bölgesindeki, birbiriyle bağlantılı olan her su kütlesi birbiriyle karışmak zorundadır. Buna karşılık Dünya'nın sayısız noktasında, özellikle nehirler, kimi zamansa okyanuslar ve denizler, içlerindeki mineral ve kompozisyon (içerik) farklılıklarından ötürü farklı renklerde görünürler ve akış yönlerine/hızlarına da bağlı olarak kavşak (conflux ya da confluence) denen buluşma noktalarında sanki birbirlerine karışmıyorlar gibi bir görünürler.

Tüm Reklamları Kapat

Bütün su kütleleri birbirine karışmak zorundadır; gerek yavaş, gerek hızlı. Dışarıdan bakıldığında iki su kütlesinin birbirine karışmıyor gibi gözükmesi (veya bu karışmanın hemen, anında olmaması), o su kütlelerinin birbirine gerçekten karışmadığı anlamına gelmemektedir. Okyanusların birbiriyle buluştuğu noktalardan birinde ya da birkaçında, okyanus veya deniz kütlelerinin birbiriyle karışmadığı iddiasının bilimsel dayanağı yoktur.

343 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Evrim Ağacı. (9 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 9 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Bu soru yeni cevap alımına kapatılmıştır. Tekrar açılana kadar lütfen diğer soruları ziyaret ediniz.
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close