Evrende hem karanlık enerji dediğimiz evrenin genişlemesini sağlayan enerji, hemde bununla çatışma içerisinde olan kütle çekim vardır. Bunların etkileri ise her yerde aynı ölçülmez. Kütlenin daha yoğun olduğu bölgelerde kütle çekim daha baskın gelirken diğer noktalarda karanlık enerji baskın gelip evrenin genişlemesini sağlayabilir. Samanyolu ve Andromeda ile de aynı şey geçerlidir. Evrende lokal grup dediğimiz bir bölgede kütle çekim karanlık enerjiden daha baskındır. Bu lokal grup Samanyolu, Andromeda ve Triangulum galaksileri dahil 30'dan fazla galaksi içermekte, ve grubun içerisinde de kütle çekim enerjisi karanlık enerjiden daha yoğun.
Bunu, Kerem Cankoçak'ın Caner Taslaman'a anlatmak için kullandığı bir örnek ile anlatabilirim. Bir bardağa su doldurup içtiğinizi düşün. Suyun çoğunluğunu rahatlıkla içebilirsiniz (bu içtiğiniz su evrendeki boşluğu temsil etmekte). Ancak bardağın dibinde biraz su kalacak. Bardağı ters çevirseniz bile kolay kolay aşağı dökülmeyecekler (bu kalan sular da galaksi kümelerini temsil etmekte). Neden? Hani kütle çekim her şeyin aşağı düşmesini sağlıyordu? Evet, kütle çekim bozulmadı. Ama o küçük boyutta adezyon ve kohezyon kuvvetleri kütle çekimden daha yoğun olduğu için bardakta kalan su dökülmedi. Aynı şey evren içinde geçerlidir. Karanlık enerjinin daha yoğun olduğu bölgelerde evren genişlerken, kütle çekimin daha yoğun olduğu yerler buna karşı koyabiliyor.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Wisegeek. (12 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 12 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı