İran'ın nükleer programına ilişkin ortak geniş aksiyon planı (Joint Comprehensive Plan of Action – JCPOA) 20 ay süren müzakerelerden sonra bir tarafta İran, diğer tarafta BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ABD, Almanya, İngiltere, Çin, Rusya, Fransa ve de AB arasında imzalanmıştı. Anlaşma Tahran'ın nükleer programını sona erdirmesine karşılık olarak bu ülkeye uygulanan uluslararası yaptırımların kaldırılmasını öngörüyordu.
Plan, 2015 yılınan ekim ayında yürürlüğe girdi ve 2016 yılının ocak ayında Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (IAEA) İran'ın nükleer programının barışçıl olduğunu açıklamasıyla uygulanmaya başladı. Böylece BM'nin ve Batılı ülkelerin İran'a uyguladığı mali, ticari, enerji ve diğer alanlardaki yaptırımlar kaldırıldı. Anlaşma uyarınca İran'ın dondurulmuş olan milyarlarca dolar hacmindeki ticari mal varlığına erişimi yeniden sağlandı.
İran'ın anlaşmayı ihlal etmesi durumunda yaptırımların yeniden devreye girmesi şartı da getirildi. Anlaşmanın gidişatını denetlemekle görevli Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (IAEA) şimdiye kadar İran'ın anlaşmanın tüm şartlarına uyduğunu saptamıştı. Anlaşma İran'ın sivil amaçlı uranyum zenginleştirme çalışmalarını en aza indirmesini, barışçıl nükleer programını sadece ticari, tıbbî ve sanayisinin ihtiyaçları doğrultusunda kullanmasını öngörüyor.
Trump: İran ile nükleer anlaşma utanç verici
Anlaşma ABD'nin bir önceki başkanı Barack Obama döneminde imzalanmıştı. Donald Trump'ın başkanlık görevine seçilmesinden sonra ise Trump, İran ile varılan nükleer anlaşmayı "utanç verici" olarak niteledi. Yeni ABD yönetimi anlaşmanın "yeteri kadar sert olmadığı" ve "İran'ın nükleer programını frenlemeye yetmeyeceği" gerekçesiyle anlaşmada değişiklik yapılmasını talep ediyor.
UN Generalversammlung in New York | Donald Trump, Präsident USA (Getty Images/S. Platt)
Geçen hafta Beyaz Saray'da üst düzey askeri yetkililerle İran konusunu ele alan Trump, "İran rejimi terörizmi destekliyor, şiddet ihraç ediyor ve Ortadoğu'da kan dökülmesinden ve kaos ortamından sorumlu. Bu nedenle İran'ın devam eden saldırgan tavırlarını ve nükleer hedeflerini sona erdirmek zorundayız. İran imzaladığı nükleer anlaşmanın ruhuna aykırı davranıyor” diye konuşmuştu.
ABD istihbarat birimleri anlaşmanın imzalandığı tarihte İran'ın üç ay kadar bir süre içinde nükleer silah üretiminde de kullanılabilecek yeteri miktarda uranyum üretebileceği tahmininde bulunmuşlardı.
Uranyum üretme imkânları
İran, Natan ve Fordo nükleer tesislerinde uranyum zenginleştirme kapasitesine sahip. Ancak anlaşma gereği Fordo'da 15 yıldan bu yana uranyum zenginleştirme faaliyetine izin verilmiyor. Natan'daki tesislerde ise 10 yıldan bu yana uranyum zenginleştirme faaliyeti için gerekli olan yaklaşık 5 bin santrifüjün çalışmasına izin veriliyor. Anlaşma öncesinde bu sayı 20 bin civarındaydı. Çalışmasına izin verilen santrifüjlerin İran'ın en eski ve en az verimli olan tesislerinden olduğu belirtiliyor.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Dww. (28 Haziran 2020). Alındığı Tarih: 28 Haziran 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı