Aslında cevap sorunun içinde ve her zaman da öyle oldu, hiç bir zaman da değişmedi, Hayatın tek anlamı ve amacı, hayatın anlamını ve amacını aramaktır, varoluşumuzu sorgulamak ve cevabını bulmaktır, ama hala bulunamamıştır, o yüzden evrim bir çok insana saçma gelir, çünkü kendisine göre zeki bir yaşam formu olduğunu düşünen bir insan tesadüflerle ortaya çıkamayacağını ve daha farklı bir cevabın olduğunu düşünür, ister bunu kendi isteği ile yapsın, isterse de yapmasın, her zaman bu cevabı arar, kendisine bu soruyu sormasa bile bu sorunun cevabını aramakla didinir, yüzyıllar boyunca da bu şekil de bir döngü her zaman devam etmiştir, insan çocuk yapar, kültürel bir düşünce olan eve huzur getirir diye değil aslında, bulamadığı cevapların, kendisinden bir parça olan devamının bulabileceğini düşünmesidir, bu düşünce aslında en derinlerimizde kalan bir istektir, anlamdan çok arayıştır, sonuç ne olursa olsun bulunduğu zaman her şey sona erecektir, dinler ise bu konu da çok önemlidir, çünkü en büyük ortak yanları anlam arayışımıza tam olarak değil de yarım yamalak bir cevap vermesidir, tam olarak bir cevap veremezdi çünkü verseydi cevabını alacağı bir yaşam formu bulması zor olurdu, arzu ve isteklerimiz sona erer ise eğer biz de sona ereriz, insanın her sorgulaması, bu döngünün yenilenip tekrar etmesine sebep olmuştur, gökyüzüne tapan insan gökyüzünü anladığında sorgulamış ve bu sefer de gökyüzünde yaşayanlara tapmaya başlamıştır, yine sorgulamış ve bu sefer de gökyüzünden de uzakta olana tapmaya başlamıştır, bir gün ona da tapmayı bırakınca farklı bir düşünce tekrardan bu döngüyü başlatacaktır, değişmeyen tek şey ise insanın bu döngü içerisinde durmadan üremesidir, günün birinde bu sonsuz döngülerin içinde o cevabı bulabileceğini umut eder ve bu umudu kendisi farketmese bile her zaman içinde bir yerlerde dolaşıp durur.
En kısa hali ile, hayatın tek anlamı onu aramaktır, bulmak veyahut bulmamak önemli değildir, sadece aramaktır.