Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Esat Kudret
Esat Kudret
720.6K UP
Üye 4 gün önce 3 Cevap
1

Ödüllü Soru Yaşama ve bu uğurdaki uğraşlara yönelik "neden" sorusunu anlamsız kılacak nihai cevap ne olabilir?

Yaşama ve bu uğurdaki her uğraşa yönelik her cevaba sürekli " neden" sorusunu sorarsak hangi cevaptan sonra bu soru anlamsal boşluğa düşerek gereksizleşir?
512 görüntülenme
Cevap Ver 1,000 UP
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
3 Cevap
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
4,938 UP
ANTROPOLOJİ DE YÜKSEK LİSANS YAPIYORUM 3 gün önce

Yaşama ve bu uğurdaki uğraşlara yönelik “neden?” sorusu, insan düşüncesinin en eski ve en ısrarlı sorularından biridir. Ancak felsefe, antropoloji ve modern bilim tarihinde bu sorunun kendisinin problemli olduğu, hatta belirli bir noktadan sonra anlamsızlaştığı yönünde güçlü düşünce gelenekleri oluşmuştur. Bu geleneklerin ortak varsayımı, evrenin ve yaşamın insan-merkezli bir amaçla yapılandırılmadığıdır. Dolayısıyla “neden yaşıyoruz?” sorusu, yanıtlanmayı bekleyen meşru bir soru olmaktan çok, insan zihninin anlam üretme ihtiyacının bir yansıması olarak değerlendirilir.

Albert Camus, insanın anlam arayışı ile evrenin buna cevap vermeyen yapısı arasındaki gerilimi “absürd” kavramıyla açıklar. Camus’ya göre insan bilinci, yaşama bir amaç atfetmek ister; ancak evren bu talebe sessiz kalır. Bu sessizlik karşısında “neden yaşıyoruz?” sorusu cevapsız kalmaz, tersine geçerliliğini yitirir. Çünkü evren, insanın sorularına anlam üretmek zorunda değildir. Camus’ya göre nihai felsefi tutum, bu anlamsızlıkla yüzleşerek yaşamayı sürdürmektir. Yaşamın bir “neden”i yoktur; yaşanıyor oluşu kendi başına bir gerçekliktir. Bu bağlamda “neden?” sorusu çözülmez, askıya alınır.

Benzer biçimde evrimsel biyoloji, yaşamın varlığını amaçsal bir çerçevede ele almaz. Charles Darwin sonrası biyolojik düşünce, canlıların hayatta kalmak için var olmadığını; hayatta kalanların var oldukları için gözlemlendiğini ortaya koymuştur. Richard Dawkins’in ifadesiyle doğada bilinçli bir tasarım ya da yönlendirici amaç yoktur; yalnızca doğal seçilim süreçleri vardır. Bu nedenle “neden yaşıyoruz?” sorusu bilimsel düzlemde işlevsizdir. Bilim, “neden” sorularından çok “nasıl” sorularına yanıt verir. Yaşamın ortaya çıkışı ve sürdürülmesi, fiziksel ve biyolojik süreçlerle açıklanabilir; bunların ardında metafizik bir amaç aranması, bilimsel yöntemin dışında kalır.

Tüm Reklamları Kapat

Baruch Spinoza da yaşamın ve doğanın anlamına ilişkin amaçsal yorumları eleştiren düşünürlerden biridir. Spinoza’ya göre insanlar, doğadaki her şeyi kendi amaçları doğrultusunda yorumlama eğilimindedir ve bu tutum bir yanılgıdır. Doğa, insan için var değildir; insan da doğanın merkezinde yer almaz. Şeyler bir amaç için var olmaz; var oldukları için öyledirler. Bu çerçevede “neden yaşıyoruz?” sorusu, insan zihninin doğaya kendi anlam kategorilerini dayatma çabasından başka bir şey değildir. Spinoza’nın ontolojisinde yaşam, açıklama gerektiren bir araç değil, nedensel bir zorunluluğun sonucudur.

Budist felsefe ise “neden” sorusunu bizzat ıstırabın bir kaynağı olarak değerlendirir. Budizm’e göre insan zihni, olanı olduğu gibi kabul etmek yerine sürekli gerekçeler üretmeye çalışır ve bu arayış, acıyı derinleştirir. Yaşam vardır, acı vardır; ancak bunların bir “nedeninin” bulunması zorunlu değildir. Aydınlanma, bu sorulara cevap bulmakla değil, onları sormayı bırakmakla mümkündür. Bu yaklaşımda nihai cevap, “neden yaşıyorum?” sorusunun terk edilmesidir; çünkü bu soru, varoluşu anlamak yerine zihinsel bir tatminsizliği sürdürür.

Bu farklı düşünce gelenekleri bir arada değerlendirildiğinde ortak bir sonuca ulaşılır. Yaşama dair evrensel, nesnel ve insan-dışı bir “neden” yoktur. Bu yokluk, bir eksiklik olarak değil, varoluşun yapısal bir özelliği olarak değerlendirilmelidir. Dolayısıyla “neden yaşıyoruz?” sorusu, yanıtlanabilir bir soru değil; yanlış varsayımlar üzerine kurulmuş bir sorudur. Bu farkındalık, insanı nihilizme zorlamaz; aksine bireyin yaşamını nasıl sürdüreceğine dair etik ve pratik sorumluluğunu öne çıkarır. Yaşamın anlamı, dışsal bir cevapta değil; insanın yaşam karşısındaki tutumunda şekillenir.

Sonuç olarak “neden?” sorusunu anlamsız kılan nihai cevap, evrenin ve yaşamın insanî anlam beklentilerine göre düzenlenmemiş olduğunun kabulüdür. Evren bir açıklama sunmaz; yalnızca işler. Bu durumu kavrayan zihin için anlam arayışı sona ermez, fakat yön değiştirir. “Neden yaşıyorum?” sorusu yerini, “nasıl yaşayacağım?” sorusuna bırakır.

4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Elif Kalender
Elif Kalender
20.7K UP
Kendime "yazar"ım. 19 saat önce

Önce bir düşünce deneyi yapalım, serbest çağrışımla cevaplarımı vereyim. Muhtemelen herkesin vereceği cevaplar farklı olacak ama varacağı sonucun aynı olacağına inanıyorum.

Çünkü varız ve var olmak için enerji harcıyor ve yaşamak için acı çekiyoruz.->NEDEN?->Çünkü var olduk.->NEDEN?-> Bu benim irademe bağlı değildi, sadece varım bunu biliyorum. Var olmaya karar veren ben değildim ama yaşamaya ve yaşamı nasıl sürdüreceğime karar verebilecek kişi benim.->NEDEN?->Çünkü bu benim yeteneğim, kabiliyetim; ben yaşayabilecek bir mekanizmayım. Bu potansiyele sahibim.->NEDEN?->Yaşamam için mekanizmam beni hayatta tutacak hayata karşı bağlılığımı arttıracak biyolojik sistemlere de sahip. Dopamin ve Seratonin gibi enzimler sayesinde mekanizmam beni mutlu ediyor, bana haz veriyor yani yaşamdan keyif almamı sağlıyor . Ben yaşamak için var oldum.->NEDEN?->Çünkü biz bir değiliz bir bütünün yani evrenin parçasıyız.->NEDEN?-> Her canlı gibi bizim de bazı görevlerimiz olmalı.->NEDEN?-> Çünkü önemli olan canlılığın sürmesi ,ben zaten sonsuza kadar var olmayacağım.->NEDEN?-> Çünkü potansiyelimin farkındayım ve ben de katkı sağlamak istiyorum. Zaten buradayım, burada acı çekiyor ve enerji harcıyorum. Bu enerjinin ,çabanın karşılığını almak istiyorum. Hatta üreterek varlığımı sonsuz kılmak istiyorum. Başarısız olabilirim ama en azından denemek istiyorum->NEDEN?->Çünkü bu beni mutlu eder.->NEDEN?->Çünkü mutluluğu seviyorum.->NEDEN?-> Çünkü bu tarz bir mutluluk beni tatmin eder. Çünkü mekanizmamız bizi mutlu ederek yaşatmaya çalışıyor. Sadece insan değil ,susadığında suya giden bir canlı da bu tatmini yaşar.

Burada duracağım çünkü bu bir döngüye dönüşecek. Yaşam->Mutlu olmamı sağlıyor-> Mutlu olmak için de yaşamaya devam etmeliyim.

Tüm Reklamları Kapat

Bu biyolojik mekanizmanın bozuk olmadığı durumda geçerli bir senaryo ve ilişkisel bir durum, döngü. Yaşamamızı sağlayan "şey"in ne olduğunu çocukluğumdan beri düşünürüm, davranışlarımızın sebebini düşünürüm, sonuç hep haz ve mutluluğa çıktı.(Aslında o kadar mutlu olan biri de değilim). Maslov'un ihtiyaçlar hiyerarşinin basamaklarını ele alalım ya da Jung'ın gölge-bilinç ilişkini ,sonuç hep hazza ve tatmine çıkıyor ki bu da biyolojimizin bizde oldurmaya çalıştığı şey. Üstelik bu tezimin tersi de doğru, yaşamaktan haz almıyorsak yaşamak istemeyiz ,yaşamayız. Depresyon'un ana kaynağının da Seratonin ve Dopamin düzeylerinin bozukluğundan kaynaklığı olduğunu biliyoruz ve bunun sonucunda maalesef yaşama son verme isteği de doğuyor.

Sonuç olarak; "yaşam", "canlılık" yaşamamızı sürdürmemizi bizden istiyor ve bunun sonucunda varlığımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Kimileri bu durumu görmezden gelir ve yaşam denilen yolu yürümeye devam eder. Kimileri de bir sistemin içinde olma durumunu fark ederek işin büyüsünü bozar. İşte tam bu noktada "NEDEN?" sorusu manasızlaşır. Son olarak, ben bu manasızlığı fark etsek bile yaşamın bize verdiği gücü ve potansiyeli kullanarak bu süreci iyi değerlendirmeyi daha doğru buluyorum; çünkü varız, bir kere var olduk. Öldükten sonra bile bedenimizden artan mineraller evrene karışacak ve yaptıklarımızla hatırlanacağız, yani var olmaya bir biçimde devam edeceğiz.

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Me T
Me T
62.1K UP
Sıradan biri 3 gün önce

Öncelikle üzgünüm ki bu sorunun nihai bir cevabı olamaz sebebi ise insanların karakteristik farklarının dışında hayata dair amaçlarının da farklı olması yer alır.

Kimileri anlam arayışında, kimileri maddiyat, kimileri adalet, kimileri sevgi arayışında...

Nihai bir amaç olsaydı eğer insanlar sevdiklerinin değerini çoğu zaman kaybedince anlıyor bu nedenle sevdikleri ile güzel zamanlar geçirip hayatlarını anlamlandırmaya ve gelecekte onlara dair güzel hatıralar bırakmaya çalışmak derdim

Tüm Reklamları Kapat

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close