Evrende sıcağı biz hissettiğimiz için 'sıcak' olarak tanımlarız. Sıcak aslında hissiz olarak ele alınacak olursa geriye sadece 'enerji artması' denen titreşimin artması yani frekansın artması durumu kalır. Başka bir ifadeyle sıcak ve soğuk arasında esasen ve temelde fark yoktur. Bunun konuyla ne ilgisi var. Şöyle ki sıcak ve soğuk birbirinin zıttı olarak ele alınsa da (esasen birbirinin istisnası) ortada Evren için aralarında bir 'zıtlık' ilişkisi kurulamıyor. Yani ortada aslında 'istisna' denen bir durum kalmıyor. İstisnaları evrene determinist yaklaşarak kavramsal olarak biz yaratmış oluyoruz. Yani herşeyin Aksi yönde bir örneğinin bulunması gibi bir durum yok. Sıcağın bir anda soğuğa dönebilmesi evrende mümkün. Çünkü bunlar bir zıtlık ilişkisi içinde değiller. Burada açıkladığım örnek üzerinden bakış açısınızı değiştirirseniz indeterminist bir evrende kuantum sıçramalarla herşey aynı düzlemde (zıtlık veya zıtlık ilişkisi söz konusu olmadan) bağdaşabilir durumda olarak görünecektir. Siyah beyaz da birbirinin görünümüdür mesela. Siyah ve beyaz birbirinden kopuk ve zıtlık ilişkisinde değil, zira aralarında sayısız gri tonla birbirlerine bağlanan bağa sahipler. İkisi arasında sadece derede veya skala farkı var ama özünde aynılar. Evreni biraz incelediğimizde bunların birbirine dönüşen ve aralarında bağ olan şeyler olduğunu kolayca anlarız. Zıtlık kavramsal düzeyde bizim için ortaya çıksa da karanlık ve ışık birbirinden ayrı şeyler değiller. Öyle olsaydı zaten birbirinin üstüne geçemezlerdi.
Kısacası evrende 'uçan bir fil' görseydik ortada bir çelişki var diyemezdik. Filin dna kodunda onu uçuracak çok güçlü kanatlar evrenin kendi bilgi alt yapısını en temelden yukarıdaki gibi ele alırsak 'istisna' olmadan ortaya çıkabilir. Evren bu alt yapıya sahip. Yani kısacası evrende indeterminizm determinizmin bir istisnası değil, evrenin 'zıtlıkların' aynı skalada yer aldığı asıl doğası.