Benim bildiğim kadarıyla antik yunan'da aki birçok filozof, maddi zenginliği bir erdem olarak görmüyor. Mesela sokrates para erdemin önünde değildir diye düşünüyor ve bu insanlar bilerek aslında lüksten kaçan basit bir yaşam sürüyorlardı. Bilgi ve düşünceye zaman ayırarak. Servet peşinde koşmaktan vazgeçiyorlar. Yani bu bilinçli bir tercih aslında. Ayrıca felsefe doğrudan kazanç sağlayan bir iş değil. O yüzden filozoflar zengin sınıflara öğüt verebilir, öğrenci yetiştirebilir ama bu onlar için yeterli gelir sağlamıyor. Ve o dönemde toplumlar genellikle savaş, ticaret veya pratik bilimler gibi gelir sağlayan faaliyetlerden daha çok ödüllendiriliyor. Felsefe, soyut düşünce ve etik sorgulamalarla ilgilendiği için ekonomik değerlerin düşük olduğu kabul ediliyor. Ve filozoflar çoğu zaman bağımsız düşünceyi korumak için sistemin sunduğu maddi güvenlikten feragat ediyorlar. Örneğin sütü, acılar ve bazı Hindistan filozofları gönüllü fakirlik ya da minimalizm yoluyla zihinsel özgürlüğü önemsiyorlar. Yani tamamen kendi tercihleri aslında bir bakıma.