Hayır... kesinlikle hayır.
- Daha plazmanın stabilize halde bile tutulamadığını, ekonomik olarak plazmanın 10 milyon kelvin gibi müthiş sıcaklıklara ulaşırken harcanan enerjinin getirisinin, kazançtan daha çok olması gibi birçok faktörden dolayı daha elle tutulur bir füzyon reaktörümüz bile yok insanlık olarak.
- Bu gerçeği bir köşeye bırakıp varsayalım. Diyelim ki füzyon reaktörümüz var hatta mucizevi bir şekilde 7/24 çalışıyor ki bu da imkansızdır zira füzyon reaktörlerinin temel bileşenlerinden olan "protection blanket" veya "diverter" zaman içinde değişmelidir ve füzyon esnasında açığa çıkan radyoaktif olarak aktif bileşenler kapalı devre sistemleri ile kontamine edilmelidir. Gene de bizim ışık hızına ulaşma dediğimiz şey aslında yeterli enerjiye sahip olamamaktan ziyade, "mass" yani belli bir kütleye sahip olmamızdan dolayıdır. Basitçe, yapılan bir düşünce deneyinde açığa çıkmıştır ki maddeye kütle kazandıran bir "şey", bir bozon çeşidi olmalıdır. Bu daha sonra CERN'de yapılan çalışmalarla da deneysel olarak ispatlanmış ve Higgs Bozonu dediğimiz, parçacık fiziğinde temel bileşenlerden biri olan bir bozon türü keşfedilmiştir. Bu bozon türü, belirli parçacıklarla etkileşime girerek onlara kütle kazandırır. Hatta bozonun kendisi de dahil olmak üzere, ışık hızına ulaşamaz. Bu yüzdendir ki, bu bozonun etkileşime giremediği "kütlesiz parçacıklar" (Örn: fotonlar) ışık hızında gidebilirken, bu bozonla bağ yapan "kütleli parçacıklar" ışık hızına teorik olarak asla ulaşamaz. Higgs bozonu ile ilgili bizzat CERN'ün yaptığı açıklama ektedir.[1]
Kaynaklar
- Anonim. Discovery Of Higgs Boson. Alındığı Tarih: 13 Temmuz 2025. Alındığı Yer: CERN | Arşiv Bağlantısı