İnsan hiç mutlu olamayacağını düşünüyorum. Gerçekten mutlu bir hayat var mıdır? Belki de her şey mutlu anlardan ibarettir.
İnsan acıya ve ızdıraba, hazza olan duyarlılığından çok daha duyarlı bir varlıktır. Bir düşünün, yeni bir ayakkabı aldınız ve ayakkabı ayağınızı vuruyor. Her şeyi unutur sadece ayakkabının ayağınızı vurduğu yeri hisseder ve düşünürsünüz, acı duyarsınız. Hayatınızdaki tüm iyi şeyler aklınızdan çıkmış olur. Sağlıklı bir bedene sahip olduğunuz için mutlu olmak yerine ayakkabının vurduğu yere odaklanır acı duyarsınız. Arthur Schopenhauer'un dediği gibi bir acı bin hazdan daha ağırdır ve durum böyle olunca elbetteki mutlu bir hayat yaşamak da oldukça zordur. Ancak acı hep kötü müdür, acı olmadan, hayal kırıklıkları olmadan, hüzünler olmadan, mutlu anlarımızın, sağlığımızın, başarılarımızın kıymetini bilebilir miydik? Hayatta mutluluktan daha önemli bir şey vardır ve hatta belki de bu hayatın en vazgeçilmez kuralıdır: Hayatta her zaman bir devinim içerisinde olmalısınız. Hayatta her zaman bir devinim içerisinde olmalı, meşgul olmalı, bir amaca ve hedefe ilerlemelisiniz, yoksa işte gerçek acı boşa geçen bir hayat olur. Eğer bir devinim içerisinde, amaçlarınız ve hedefleriniz doğrultusunda çalışarak bir hayat sürdürmeye çalışıyorsanız işte siz iyi bir hayat yaşıyorsunuz demektir.