Güzel bir soru olduğunu düşündüğüm için hızlı bir araştırma yapmak istedim. Sena Hanım cevabında birçok noktayı zaten açıklamış; ben de üzerine birkaç paragrafla katkıda bulunmak istedim.
Son zamanlarda gelişen teknoloji ile birileri bu alan üzerine araştırmalar ve yürürlükte olan çalışmalar var. Onlardan biri olan, LLR (The Laser Lightning Rod) adını verdikleri teknoloji ile yıldırımları sistemin belirlediği iyonize olmuş yollar ile daha önce belirlenmiş alanlara yönlendirerek yıldırımın milisaniyeler içerisinde boşalttığı enerji yakalayabilmek ve depolayabilmek istiyorlar. Hatta ilk testleri 2021 yazında, İsviçre'nin Säntis Dağı'nda gerçekleştirilen bir saha deneyi sırasında, LLR sistemi kullanılarak yıldırımın 50 metre boyunca lazerle oluşturulan plazma kanalı boyunca yönlendirildiği gözlemlendi. Bu deney, lazerle yıldırım yönlendirme konseptinin pratikte uygulanabilirliğini gösteren ilk başarılı saha denemelerinden biri olarak kabul edilmektedir. Ancak benim bulabildiğim bilgiler arasında bu saha 20 yıldır araştırma konusu.
Uydu verilerine dayanarak, buluttan yere ve buluta çakan şimşekler de dahil olmak üzere dünya genelinde toplam şimşek çakma oranının saniyede 40 ila 120 arasında olduğu tahmin ediliyor. 2021 yazında gerçekleştirilen deneyde, 1.030 nm dalga boyunda ve 1 kHz tekrarlama oranında pikosaniye süresinde ve 500 mJ enerjide darbeler yayan bir Yb:YAG lazeri, kuzeydoğu İsviçre'deki Säntis Dağı'nın tepesinde bulunan 124 metre yüksekliğindeki bir telekomünikasyon kulesinin yakınına yerleştirildi. Yılda yaklaşık 100 kez yıldırım düşen bu kule, yıldırım akımını, çeşitli mesafelerdeki elektromanyetik alanları, X ışınlarını ve yıldırım deşarjlarından kaynaklanan radyasyon kaynaklarını kaydetmek için birden fazla sensörle donatıldı. Lazer darbeleri yukarı doğru yönlendirildi ve Franklin çubuğuyla donatılmış kulenin ucuna yakın bir yerden geçen bir yayılma yolu vardı. Laboratuvardaki ön yatay yayılma kampanyasının sonuçlarına dayanarak, lazer koşulları, filamentli davranışın başlangıcının kulenin ucuna yakın, ancak üstünde başlaması ve en az 30 m uzunluğunda olması için ayarlandı.

Kule en az 16 yıldırım çakmasıyla vuruldu, bunlardan dördü lazer aktivitesi sırasında meydana geldi. Yıldırım düşmesi sırasında lazeri başlangıçtan itibaren 50 m boyunca takip ettiği kayıt altına alındı.

2021'de ki bu çalışmadan önce de 2004'te New Mexico'da, 2011'de Singapur da aynı mantıkta çalışan LLR sistemleri geliştirilmiş ancak çalıştığına dair herhangi bir veri tutulamadığını belirtiliyor. 2021'de yapılan bu araştırmanın ise başarılı olmasını aşağıdaki bazı nedenlere bağlıyorlar:
Yüksek Lazer Tekrarlama Oranı (kHz düzeyinde):
Säntis kampanyasının önceki girişimlere kıyasla daha başarılı olmasının önemli bir nedeni, lazerin saniyede çok daha fazla (kilohertz düzeyinde) atım yapabilmesidir. Bu, yıldırım çakmasından önce atmosferde gelişen tüm öncü olayların yakalanmasına olanak tanır.
Elektrik Alanındaki Yavaş Değişim:
Säntis'teki yıldırım çakmaları genellikle kendi kendine başladığı için, çakmadan önceki elektrik alan değişimleri çok yavaştır. Bu da lazerin daha fazla fırsat yakalayabilmesini sağlar.
Lazer "Hafızası" Mekanizması:
Yüksek tekrarlama oranı sayesinde, lazerle oluşturulan plazma yolları (filamentler) zaman içinde bir tür hafıza kazanır. Bu, iyonlaşma sırasında oluşan bazı yüklü parçacıkların (özellikle yüklü oksijen moleküllerinin) ortamda birikmesiyle olur.
Elektronların Kolay Serbest Kalması:
Bu yüklü oksijen molekülleri, normal moleküllere göre çok daha düşük enerjiyle elektron salabilir. Böylece atmosferdeki elektrik alan, bu elektronları kolayca serbest bırakabilir ve bir deşarj (yıldırım) sürecini tetikleyebilir.
Filamentlerin Yüklü Ortam Oluşturması:
Bu plazma yollarında biriken pozitif, negatif yüklü moleküller ve serbest elektronlar, elektrik alanına tepki verebilen, yani "polarize edilebilir" bir ortam oluşturur. Bu da yıldırımın belirli bir yöne yönlendirilmesini kolaylaştırabilir.
En nihayetinde bu alanda da çalışmalar devam ediyor ancak önümüzdeki yıllarda herhangi bir sonuç alsak dahi her geçen gün artan enerji tüketim miktarımız karşısında, yıldırımlar üzerinden depoladığımız enerji tamamıyla bir hiçten ibaret olacak.
Kaynaklar
- A. Houard, et al. (2023). Laser-Guided Lightning. Nature Photonics, sf: 231-235. doi: 10.1038/s41566-022-01139-z. | Arşiv Bağlantısı