Kara delikler evrenimizdeki en yoğun, en gizemli ve en ilgi çekici gök cisimleridir desek sanırım yanılmayız. Kara delikler, öyle bir yoğunluğa sahiptirler ki, olay ufuklarından geçen ışık bile artık geri kaçamaz. Bu yoğunluğa somut bir örnek vermemiz gerekirse, eğer dünyayı bir kara deliğe dönüştürmek isterseniz dünya gibi devasa bir kaya parçasını tamı tamına 8 milimetrelik bir hacme, Güneş gibi dünyadan 1.3 milyon kat büyük bir yıldızı ise sadece bir portakal büyüklüğüne sıkıştırmanız gerekecektir. Kütle yoğunlaştıkça külte çekim kuvvetinin arttığı bilinen bir gerçektir ancak kara deliğin merkezinde bu yoğunluk o kadar artar ki Einstein'in görelilik denklemleri kara deliğin merkezine doğru gidildikçe artık bozulmaya ve sonsuza gitmeye başlar. Biliyorsunuz ki fizikte denklemlerimizin sonsuza gitmesinden pek haz etmeyiz. Çünkü eğer denklemler sonsuza gidiyorsa büyük olasılıkla artık teorinizin sınırlarına ulaşmışsınız demektir. Esasında uzay-zamanda sonsuz bükülme ve tekillik öngören Eisntein denklemleri tam o noktada sınırlarına ulaşmıştır ve bizim tekillik dediğimiz nokta esasında teorimizin kapsamı dışında kalan noktadır. Tekillik diye bir fiziki olgu gerçekte çok büyük olasılıkla yoktur.
Kaynaklar
- S. Hawking. (2017). Kara Delikler. Yayınevi: Alfa.