Mutluluk hissi üzerine etkili hormonlarla (dopamin ve serotonin) açlık-tokluk arasında yakın ve bir o kadar da karmaşık bir ilişki vardır. Serotonin iştah ve sindirim üzerinde etkiliyke, dopamin haz ve mutluluk üzerine etkilidir.
Açlık hissinin artışıyla birlikte dopamin seviyesinde yükselme yiyecek arama motivasyonunu artırır. Aç olduğumuz zaman en sevdiğimiz yiyecekleri hayal etmemiz yada kokularını algılıyormuş gibi hissetmemizin sebebi budur. Böylece yiyecek aramaya başlarız ve bu esnada yüksek dopamin seviyeleri iyi hissetmemize sebep olur. Öte yandan avcı-toplayıcı atalarımızın mutsuz bir halde yiyecek bulma ihtimali de düşük olurdu :)) Serotonin hormonunun düşüklüğüde vücutta yüksek karbonhidrat içerikli gıdalara ilgiyi artırır. Acıkınca "şöle bir halka tatlı olsa da yesek" dememizin sebebi bu olabilir.
Kısaca açıkladığımız bu durumlar, avcı-toplayıcı atalarımız için keyifli ve motive şekilde tecrübe edilerek yararı ispatlanmış (en azından zehirli olmayan) gıdalara ulaşmada iyi bir mekanizma olarak genetik kodlarımıza işlenmştir. Fakat günümüz modern toplumunda yoğun stres hormonal sistemimizi kötü etkilediği için bu hormanlar duygusal yeme bozukluklarına sebep olabilmektedir.
Sonuçta insan davranışları birkaç miligram hormondan ibaret olabilir mi?
Kaynaklar
-
Michael M. Meguid, et al. (). Gıda Alımının Düzenlenmesinde Hipotalamik Dopamin Ve Serotonin.
-
J. Baik. (2021). Dopaminergic Control Of The Feeding Circuit. Endocrinology and Metabolism, sf: 229. doi: 10.3803/EnM.2021.979. | Arşiv Bağlantısı