Aslında her ikiside evrenin işleyişinde etkilidir diyebiliriz. Çünkü bir tarafta Newton fiziği diğer tarafta Kuantum dünyası bize gözlem olarak farklı perspektifler sunarlar. Şöyle açıklayayım;
Newton'un fiziği yani klasik fizik evreni tamamen deterministik yönden açıklar. Lise düzeyinde öğrendiğimiz yasaları kullanarak basit düzeyde bir cismin konumunu,hızını,yönünü vs etmenlerini bilirsek gelecekteki durumlarınıda kesin olarak hesaplayabiliriz. Bir deyişle "Evrenin tüm bilgisine sahip bir zihin geçmişi ve geleceği tamamen öngörebilir"
AMA işler kuantum dünyasında tamamen farklıdır. 20.yy dolaylarında geliştirilen kuantum mekaniği bize öğretiyor ki kuantum düzeyde parçaıklar sadece olasılıklarla tahmin edilebiliyor.( Bu olasılık olayını hâla tam olarak kabullenebilmiş değilim ama olasılığa dayanan kanıtlar çok güçlü. Her ne kadar Enistein "Tanrı zar atmaz." diyorsa da). Her neyse,kuantum düzeyde bir elektronun konumunu tam olarak bilemeyiz sadece bir olasılık bulutu içinde kavrayabiliriz.( Heisenberg'in Belirsizlik Kuramı)
Bu iki olguya dayanarak evren kesin deterministik ya da kesim olasılıkçı diyemeyiz. En azından "Her şeyin teoris"ne kadar bunları kendi doğaları çerçevesinde değerlendirmemiz gerekecektir.
Özgür irade gibi varlığı tartışmalı konulara gelirsek yine bunları klasik fizik yani deterministik ve kuantum fiziği yani olasılıkçı bir şekilde ayrı ayrı değerlendirmemiz gerek.
Deterministik açıdan bizim " karar" dedğimiz şeyler önceden yaşadığımız fiziksel olayların kaçınılmaz bir sonucudur diyebiliriz. Yani özgür irademiz biyolojik veya çevresel diyebileceğimiz nedenlerin bir bileşkesidir.
Kuantum mekaniği çerçevesinde ise atom altı düzeyde yaşanan olasılıklar sözde özgür irademiz için bir tür "açıklık" sunar diyebiliriz. En azından bazı düşünürler böyle düşünüyor. Şahsen bu mantıklı olabilir ama kesin bir sonuca varmak şuan bence doğru olmaz. Ama şu da var,biz bir açıklıktan bahsediyorsak yani olasılığın olasılığından bahsediyorsak özgür irademiz bir özgürlük değilde kontrol edemediğimiz bir kaostur.
Yine her iki olguya göre kendi açıklamaları olan bir konu. Felsefik açıdan olsun,nörolojik açıdan olsun veya fiziksel açıdan olsun kesin bir yargı söz konusu değil. Ama bunlar bize güzel bir varoluşsal sorgulama imkanı sunuyor ve bu da bence çok hoş bir olay. Umarım anlatabilmişimdir:)