Öncelikle burada "sınır" olarak konuştuğumuz şeyi bir tanımlayalım. Anladığım kadarıyla bu cümlede "sınır", kişinin yapılmasını kati suretle istediği veya istemediği şeyler olarak kullanılmış. (karşı taraf yazmamamın nedeni, kişinin kendine de "sınır"lar koyabilir ve bu sınırları geçebilir olması.) "sınır" kişinin isteklerine bağlıdır ve "sınır"ı belirleyen şey kişiliktir. Bu durumda hiçkimsenin kişiliği aynı olmadığı gibi "sınır"ları da aynı olmaz. Kişilik sadece kişiden kişiye farklılık göstermez. İnsan, çevresinin her daim etkisi altındadır ve bu durum kişinin kişiliğinin sürekli değişmesine neden olur. (yani kişinin yeni kişiliği eskisiyle farklılık gösterir.) Küçük değişimler birikerek büyük değişimler yaratır ve bu, "sınır"ların dinamik bir yapıda olduğunu gösterir. Aynı şekilde "sınır"lar; o anki durum, karşı tarafın kişiye yakınlığı, kişinin ve karşı tarafın kişiliği gibi faktörlerden etkilenir. Kişi kati suretle yapılmasını istemediği bir şeyi o anki şartlar gereği isteyebilir. (Kişilerin her ne durum, kişi veya kişilik olursa olsun kati suretle yapılmasını isteyeceği, istemeyeceği bir şey olamaz.) Bu, "sınır"ların istisnalara sahip olduğunu yani bulanık olduğunu (keskin olmadığını) gösterir. Özetliyecek olursak "sınır"lar değişken ve bulanıktır.
Cümlende "Gayet belli olan 'sınır'ları geçen insanlara sinirlenmek..."ten bahsetmişsin. Az önce bahsettiğim gibi "sınır" dediğimiz şeyler değişken, bulanıktır. Bunun yanı sıra "sınır"lar kişinin zihninde olduğundan diğerleri tarafından görülemez. Kişi; jest, mimik ve bazı yöntemlerle dışarıya bu "sınır"ların izlenimini verebilir. Ancak karşı taraf bu izlenimi yanlış yorumlayabilir, anlamayabilir. Bu durumda karşı tarafa kızmak yanlış olur. Lakin karşı taraf izlenimi doğru yorumlayıp bilinçli olarak kişinin "sınır"larını geçerse işte o zaman karşı tarafa kızılabilir. Ama! Böyle bir durumda kişinin "sınır"larının ne olduğu ve karşı tarafın ne amaçladığı önem kazanır. Şayet kişi, karşı tarafı hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakacak "sınır"lara sahipse bu "sınır"lar evvela geçilebilir.
Ben mesela saçıma dokunulmasını sevmem (egodan ya da bozulmasından dolayı değil.) ancak biri dokunduğunda da ona kızmam. Sadece "saçıma dokunmaz mısın?" der geçerim. Tabii senin durumunu bilmiyorum ancak yinede hayat bu kadar kafaya takılacak bir şey değil.