Yaşam - ölüm sonrası yaşam kavramlarını ele alacaksak, öncelikle bu kavramları, çıktıkları felsefi zeminin kuralları çerçevesinde ele almak durumundayız. Bir disipline ait kavram, o disiplinin kuralları çerçevesinde tanımlanabilir ve analiz edilebilir.
Dini açıklamalar göz önüne alındığında, yaşamın kendisi bir rölatif deneyimlenen bir varoluş formudur. Çünkü gerçeklik düzeyi açısından hiyrarşik düzende -hakikat- tepe nokta ise, dünya hayatı da en dip gerçeklik düzeyi olarak en altta yer almakta. Hatta -rüya- gibi yorumlanmakta. Yani çocuk madem doğacak, neden anne karnında bekliyor gibi bir felsefi sorun içermekte soru içinden çıktığı zemin açısından.
Olacak bitecekler zaten bellidir, ancak kişi, sonucu doğrudan analiz etme, anlama kapasitesine sahip olmadığı için, ona nedensel arka plan sanal bir oyun içindeki tercihleri yolu ile kendisine rölatif canlılık deneyimiyle sunulmaktadır. Mutluluk, acı gibi deneyimler felsefi zeminler olmadan da tamamen illüzyon biliyoruz ki. İşte yaşamın kendisi de böyle bir illüzyon dini literatür tanımına göre. Nitelikli tercihlerin biyolojik elektromanyetik alanı şekillendirmesinin sonucu, yaşam sonrası hakikat zemininde konum belirlenmekte enerji düzeyi üzerinden. Ekoloji, insani ilişkiler vs vs çok faktörlü seçimlerinin sonucu elde ettiği biyorezonans - elektromanyetik alan, kişinin yaşam sonrası konumunu kendisine sunmakta.
Yani aslında doğum ölüm gibi şeyler sanal ve, oyuna inandırma yöntemleri. Birey doğarak alt bilinç düzeyinde dünyaya gelsin ki, dekora ve oyuna alışsın ve inansın. Ölüm de seçimlerin değerlendirmesinde belirleyici sorgulayıcı bir mutlak gerçeklik. Ölümlülüğünü bilme, kişinin yaşamında yönlendirici hatta hırsları açısından sınırlayıcı olacaktır. Aslında gerçek anlamda da ölümlülük bilinciyle bu kadar zararlı olan bir türün, ölümsüzlük halini düşünmek fantastik bir senaryoyu gerektirecektir.
Kısaca ölüm, doğumun bir gerekçesi, bir gerekliliği değil. Doğum da yaşamın değil bu felsefeye göre. Gerçek anlamda doğmuyoruz da ölmüyoruz da. Amaç yaşam oyununa giriş yapmak. Bunun nasıl olduğunun ve ne yolla bittiğinin önemi yok. Burada önemli olan tek şey, bireyin kendini ve kendisi dışındakilerin ayrımını yaparak, bu ayrımı yapabilen özne ile tanışıp onu anlamada alacağı yol. Modern tanımıyla bilinç gelişimi.
1,247 görüntülenme