Evrim, düşündüğümüz gibi tek bir bireyin mucizevi bir değişim geçirip tüm türü dönüştürmesiyle gerçekleşmez. Aslında, evrim bir tür "grup projesidir." Bu projede, genetik değişimler yavaş yavaş bir popülasyonda yayılır ve bu süreç nesiller boyunca devam eder. Herkes bu projeye aynı anda katılmaz; bazıları değişime öncülük eder, diğerleri ise değişime ayak uydurur.
Bir popülasyonda ortaya çıkan bir mutasyon, avantaj sağlıyorsa, bu özelliği taşıyan bireylerin hayatta kalma ve üreme şansı artar. Böylece bu genetik özellik zamanla daha yaygın hale gelir. Ancak bu süreç, popülasyonun tüm bireylerinin aynı anda değişmesini gerektirmez. Değişim bir bireyde başlar ama onun soyundan gelenlerle birlikte zaman içinde yayılır. Doğa, değişimi küçük ama etkili adımlarla işler.
Şimdi şu soruya gelelim: Birbirinden çok uzak coğrafyalardaki aynı tür canlılar nasıl benzer değişimler gösterebiliyor? Bu durumun ardındaki büyüleyici mekanizmalardan biri "yakınsak evrimdir." Farklı bölgelerdeki popülasyonlar benzer çevresel baskılar altında kaldığında, benzer çözümler geliştirebilirler. Bu, doğanın evrensel bir senaryosu gibidir: "Aynı soruya benzer cevaplar veren farklı öğrenciler." Beyaz tüylü kutup hayvanlarının farklı türlerden olmasına rağmen hepsinin karlı bir ortamda kamuflaj sağlaması buna güzel bir örnektir.
Evrim, çevrenin yazdığı bir senaryoya uyum sağlayarak oynanan bir oyun gibidir. Kazananlar, değişime en iyi adapte olanlardır.[1][2][3][4]
Kaynaklar
- R. Dawkins. (2006). The Selfish Gene. ISBN: 9780199291151. Yayınevi: Oxford University Press.
- D. Futuyma. (2013). Evolution. ISBN: 9781605351155. Yayınevi: Sinauer.
- P. R. Grant, et al. (2002). Unpredictable Evolution In A 30-Year Study Of Darwin's Finches. American Association For The Advancement Of Science, sf: 707-711. doi: 10.1126/science.1070315. | Arşiv Bağlantısı
- T. Lenormand. (2002). Gene Flow And The Limits To Natural Selection. Elsevier BV, sf: 183-189. doi: 10.1016/S0169-5347(02)02497-7. | Arşiv Bağlantısı