Spermin yumurtaya ulaşma macerası aslında inanılmaz ilginç bir yolculuk. Milyonlarca sperm içinden sadece bir tanesi yumurtayı buluyor ve bunu, yumurtadan gelen sinyalleri takip ederek başarıyor.
Öncelikle, yumurta çevresinde onu koruyan hücreler var. Bu hücreler, spermleri bir pusula gibi yumurtaya çeken kimyasal sinyaller salıyor. Yani sperm aslında bu sinyalleri takip ederek 'doğru yöne gidiyorum" diyor ve ilerliyor. Hatta bu sinyallerin en yoğun olduğu yerlerde sperm daha hızlı yüzüyor. Bu olaya “kimyotaksi” deniliyor ama sen bunu “sinyal takibi” olarak düşünebilirsin.
Bir de sıcaklık farkı var. Yumurtanın olduğu yere yaklaştıkça sıcaklık biraz daha artıyor. Spermler de bu küçük sıcaklık değişimini fark edebiliyor ve sıcaklığın arttığı tarafa doğru yüzmeye başlıyor. Bu, spermin yumurtaya biraz daha yaklaşmasını sağlıyor.
Spermin uzun bir kuyruğu var, bu kuyruk aslında bir motor gibi çalışıyor. Kuyruğun hareketi, sperme ileriye doğru itiş sağlıyor. Hareket enerjisi ise spermin içinde üretilen ATP denilen bir enerji molekülünden geliyor. Bu sayede sperm hiç durmadan yüzebiliyor.[1][1]
Ee tabi Sperm de bu yolculukta bazı engellerle karşılaşıyor. Mesela, rahim ağzındaki mukus normalde çok yoğunken, yumurtlama döneminde sıvılaşıyor. Ama yine de sadece en güçlü spermler bu mukusu geçebiliyor. Bir nevi eleme yani. Ayrıca kadın bağışıklık sistemi de sperm hücrelerini yabancı birer madde gibi algılayabiliyor ve onlara saldırabiliyor. Bu yüzden, sadece en sağlıklı spermler o aşamayı da geçip yoluna devam edebiliyor.
Ve hikayenin sonunda Sperm yumurtaya ulaştığında, “akrozom” denen bir baş bölgesi var, buradaki enzimlerle yumurtanın dış kabuğunu delmeye çalışıyor. Bu da son aşama. O güçlü enzimler, yumurtanın etrafındaki koruyucu tabakayı eritiyor ve sperm yumurtanın içine DNA'sını bırakıyor. Ve işte, döllenme gerçekleşiyor ..
Özetle, bu mini macerada sperm kimyasal sinyalleri takip ediyor, sıcaklık farkından faydalanıyor, kuyruğuyla güçlü yüzüyor, engelleri aşıyor ve en sonunda yumurtaya ulaşıyor. Ve doğanın ne kadar ince detaylara sahip olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor :)[1][1][1]
Kaynaklar
- C. A. Osborne, et al. (2015). Silver-Catalyzed Enantioselective Propargylation Reactions Of N-Sulfonylketimines. Organic Letters, sf: 5340. doi: 10.1021/acs.orglett.5b02692. | Arşiv Bağlantısı