Merhaba Zeren! Ben de senin gibi 20 yaşıma kadar tırnak yedim. Nihayet birkaç ay önce bu alışkanlığımı bırakabildim. Samimi bir şekilde cevaplamak istiyorum nasıl bıraktığımı.
(Tüm yazacaklarım kendi deneyimlerime aittir, bilimsel olarak doğrulukları teyit edilerek yazılmamıştır.)
Ben de anaokulundan beri bildim bileli tırnak yiyorum. İlk okulda öğretmenim tırnaklarını yemeyi bırakırsan sana ödül vereceğiz diyorlardı, o sıralar 1 haftalığına tırnaklarımı yemeyi bırakıp tekrar yemeye başlıyordum. Yani bende ödül mekanizması çalışmadı veya somut bir ödül verilmesi benim için yeterli değildi. Acı oje sürdüm, yine yedim. Elimi bantladım, yine yedim. Bir ara stres topu tarzı bir şeyler almayı düşündüm, elim oyalansın diye, ama bu da sürdürülebilir ve pratik bir çözüm değildi. Acı oje sürmek, eli bantlamak gibi şeyler ev ortamındayken yapılabilir şeyler ama dışarıya çıktığın vakit bunları yapmayı beyin arka plana atmaya başlıyor. Beynimiz kolaya kaçmaya meyillidir, nerede kolay bir yol varsa onu seçer. Yani bunun çözümünü içten çözmek gerekiyor, kalıcı bir şekilde olması için.
Kötü bir alışkanlığı bırakmak için kendinle çok samimi olman gerekir. Ben neden tırnak yiyorum? Bunu kendine sor ama cidden dürüst ol. Benim için cevap tüm samimiyetimle şöyleydi: Ben genelde tırnaklarımı film izlerken, YouTube'da video izlerken, satranç oynarken veya stres içerisindeysem yiyordum. Yani her fırsat doğduğunda diyebilirim. Çoğu kötü alışkanlıkları bırakmak için o alışkanlığa sebebiyet veren ortamı değiştirmek tavsiye edilir, yani ona zemin hazırlamamak. Ama ben ömür boyu film izlemeden nasıl durabilirdim? Zaten bu tip çabalarım da işe yaramadı.
Daha derinden bu sorunu kendime sordum. Sonunda kabul ettim ki tırnaklarımı yiyorum çünkü bunu bir sorun olarak görmüyorum. Ne kadar çirkin gözündüklerini bilsem de benim için değerli olacak karşı taraftan bana "Hamdi ellerin çok kötü." uyarısı gelmedi hiçbir zaman. Ben tırnaklarımı yemeyi yeni bıraktım. Bu yaşıma kadar zamanımın çoğunu evde geçirdim. Liseyi 2 sene okuyup açık liseye geçip liseyi öyle bitirdim. Sonrasında da sınava çalışıyorum falan derken evdeydim genelde anlaşıldığı üzere. Tırnaklarımı yesem de sadece ben görüyordum yani. Daha önemli dertlerim vardı onun yerine, beynim de onları çözmeye odaklandı tabii normal olarak. Neyse, üniversiteyi kazandım. Hazırlık senemde de 6 Şubat'ta gerçekleşen deprem sebebiyle online oldu, yine bir şekilde tırnaklarımın insanlar tarafından kötülenmesi için bir ortam yaratılmadı. Ama bu yazdan önce tam anlamıyla insan içine çıkmış oldum. Çok fazla insanla konuştum, yakınlaştım. İnsanların kendilerine ne kadar önem verdiklerine ilk defa bu dönemlerimde dikkat kesildim. İşte bu da benim bu sorunumu çözmemde dönüm noktası oldu: İnsan içine çıkmak bu sorunumu çözmemi kolaylaştırdı.
Buluştuğum insanlara çok değer veren bir yapım vardır, bir insan benimle bir yerde buluşuyorsa karşısına güzel çıkmayı isterim. Sevdiğim ve değer verdiğim biri tarafından "Hamdi tırnaklarını hiç sevmiyorum." cümlesini duysaydım bu sorunumu muhtemelen daha kısa sürede atlatırdım, yapım gereği. Böyle bir şey denmedi bu vakte kadar, belki de arkadaşlarım tarafından fark edildi sürekli ama bana söylemek istemediler. Bilmiyorum... Ama benim huyumdur ya, karşı tarafa iyi gözükmem lazım! Birkaç ay önce işte bunu kendime dedim ve tırnaklarımı yeme huyumu kestim. Ayrıca karşı tarafa iyi gözükmem lazım huyum sayesinde birkaç kil[2]o da verip istediğim kilolara da ulaşabildim bu birkaç ay içerisinde.
Benim hikayem böyle. Sadece bu konu için değil, hayat kaliteni artırmak istiyorsan kendini iyi tanıyor olmak çok önemli. İyi ve kötü yanlarınla... Mutlu olabilmenin temel kaynağı. Ve unutma ki, mükemmel olmak zorunda değiliz hiçbirimiz. Kimse de mükemmel değil. Belli ki tırnak yeme konusunu kendine sorun edinmişsin ki ben de edindim uzun süredir. Çözüm kaynağını arıyor olabilmen çok normal ki aramaya da devam et. Elbet bulacaksın. Ama kendinde sorun etmediğin şeyler yüzünden kendini üzüyorsan hiç değmez. Bu konuyu daha detaylı konuşmak istersen benimle istediğin vakit iletişime geçebilirsin! Sevgilerimle!
Kaynaklar
- News In Health. Breaking Bad Habits: Why It’s So Hard To Change. (1 Ocak 2012). Alındığı Tarih: 13 Eylül 2024. Alındığı Yer: News In Health | Arşiv Bağlantısı