Şu anda zihinsel bozuklukları sınıflandırmak için yaygın olarak yerleşik iki sistem bulunmaktadır: Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından üretilen Uluslararası Hastalık Sınıflandırması (ICD) ve Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) tarafından üretilen Zihinsel Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı (DSM). Her ikisi de farklı tipler olduğu düşünülen bozukluk kategorilerini listeler ve son revizyonlarda kodlarını kasıtlı olarak birleştirmiştir, böylece kılavuzlar genellikle genel olarak karşılaştırılabilir olsa da önemli farklılıklar devam etmektedir.[1][2][3]
Her iki kılavuz da teşhislerinin psikopati veya sosyopati olarak adlandırıldığını veya atıfta bulunulan şeyi içerdiğini belirtmiştir, ancak hiçbir teşhis kılavuzu resmi olarak böyle bir başlık taşıyan bir bozukluğu içermemiştir.[4][5]
Soruya dönecek olursak, bence yapmaz çünkü Antisosyal kişilik bozukluğu için bunlar yeterli değil. Mesela tanı alabilmek için semptom ve bulguların 15 yaşından önce mevcut olması gerekir.[6]Antisosyal kişilik bozukluğundaki genetik ilişkiler üzerine yapılan araştırmalar, ASPD'nin bazı veya güçlü bir genetik temele sahip olduğunu göstermektedir. ASPD'nin yaygınlığı, bozukluğu olan biriyle akraba olan kişilerde daha yüksektir. Genetik ve çevresel etkiler arasında ayrım yapmak üzere tasarlanan ikiz çalışmaları, antisosyal davranış ve davranış bozukluğu üzerinde önemli genetik etkiler olduğunu bildirmiştir.[7][8]Psikiyatri, Psikoloji ve Nörobilim Enstitüsü'nden Profesör Emily Simonoff'a göre, ASPD ile sürekli olarak bağlantılı olan birçok değişken vardır, örneğin: çocukluk hiperaktivitesi ve davranış bozukluğu, yetişkinlikte suç işleme, düşük IQ puanları ve okuma sorunları.[9]