Toplum sözleşmesidir. Din aslen kişinin mukaddes bir varlığa karşı kendisini teslim etmesi olarak açıklanabilir. Ancak günümüzdeki dinlerin fazlalığı, pratikteki uygulamaları ve küreselleşen dünyanın dinamikleri göz önüne alındığında dinlerin şu anki yaşanış biçimi aslından ötede mukaddes varlığa teslim olmaktan ziyade onu bu dünya için bir araç haline getirmekte.
Yaşamın amacı mukaddes varlığa teslim olmak ve biat etmek iken artık o varlık siyasete ve diğer iktisadi dengelere maşa olmuş durumdadır.
Ancak din sadece inanışla alakalı değildir, din belirli kitleleri bir arada tutabilmek ve yönlendirebilmek için anahtardır. Bundan yola çıkarak herhangi bir Tanrı inanışına sahip olmayan dinlerin de varlığından söz edebilmek mümkündür, zaten ateizm çatısı incelendiğinde ateizmin bir din olarak ele alınmasının ve ateizm harici tanrısız dinlerin de mevcut olmasının temel sebebi budur. Din toplumu toparlama, hizaya sokma ve yönlendirme aracıdır.