''Satrancı çok seviyorum. Günde 20 oyuna kadar oynadığım oluyor. Yeni taktikler, matlar, açılışlar öğreniyorum ancak hala kötü oynuyorum. Oyuna neredeyse yeni başlamış birine bile yeniliyorum.''
Bu sözüm ona yeni başlayanlar satranç dahisi falan değilse, yaşın da çok küçük değilse muhtemelen daha temel prensipleri öğrenmemişsindir. Merkeze hakim olmak, taş geliştirmek, şah güvenliği, amaçsız hamle yapmamak, taşların değerleri(örneğin piyon 1, at ve fil 3, kale 5, vezir 8 puan sayılır. Ancak oyun içerisinde bu puanlar sabit değildir. Mesela hamle yapmamış at, merkeze konan fille eşit değildir. Takas yaparken, hangi durumda kazanç hangi durumda kayıp olacağını anlaman için taşların değerlerini nasıl anlayacağını bilmen veya sezmen lazım) vs. Satranç hata yapmamaya dayalı bir oyundur. En temel ilke rakibinin hatasını kollarken hata yapmamaya çalışmaktır. Lakin henüz amaçsız hamleler yapıyorken, nerede kazanç olduğunu değerlendiremiyorken neyin hata olup olmadığını anlayamazsın.
https://www.satranc.com.tr/blog/satranc-dersleri/genel-dersler-ve-taktikler/satrancta-acilis-ve-konum-prensipleri/
Bütün hamlelerin amaca yönelik olduğunda artık oyununu geliştirmek için açılış öğrenebilirsin, bulmacalar çözebilirsin, oyunlarını analiz etmeye çalışabilirsin. Azar azar öğrenip bol bol uygulamak çok fazla öğrenmekten daha faydalıdır.
Bu noktadan sonra her rekabetçi oyunda olduğu gibi, kendinden biraz daha iyi oyuncularla oynamak gelişmenin esas yoludur. Kendinden çok kötü oyuncularla oynamak seviyeni düşürür. Kendinden çok daha iyi oyuncularla oynamak da keza öyle. Çünkü neden kazandığını, neden kaybettiğini anlayamazsın. Oyunlardan ders çıkaramazsın. Beyninin devamlı, anlayabileceği en iyi oyuna şahit olması, alışması lazım. Rakibin sürekli kestiremeyeceğin, anlayamacağın derecede kazançlı veya hatalı hareketler yaparsa bu senin reflekslerini de bozar. Bu yüzden kötü oyuncularla peş peşe fazla oyun oynama.
252 görüntülenme