İnsanoğlu her zaman doyumsuz olmuştur,şuanda doyumsuzluğumuzu iş hayatımızda 'şu pozisyona bir geçeyim o zaman rahatlayacağım,şu arabayı bir alayım çok mutlu olacağım' gibi durumlar sadece sonu gelmez bir doyumsuzluğun başlangıcı gibi geliyor bana ve bu doyumsuzluk sadece bu zamanda olmuş olamaz insan beyni her zaman daha fazlasını ister çünkü elde ettikçe daha elindekinin güzelliğini ve rahatlığını anlar daha fazlasını ister.İlk çağdaki insanlar da eminim ki bunu yaşamıştır 'şu mamutu bir avlasam çok rahat oluruz,şu kabile olan savaşta ölmesem gerçekten mükemmel olur' gibi istekler olmuştur fakat modern insanın ve ilk çağ insanının isteklerinin arasındaki fark burda bile belli oluyor.İlk çağ insanları kendilerini hayatta tutacak hayatta kalmalarını kolaylaştıracak şeyler istiyor ve onlar ile mutlu oluyorlardı ki bu kısmen daha kolaydır sadece kendini düşündüğün bir hayat.Fakat evrimsel süreçte ön beyinimiz dolaylı olarak muhakeme yeteneğimiz gözle görülür biçimde arttığı için artık sadece kendimizi düşünmüyoruz.Bizden sonraki nesili çocuklarımızı ailemizi de rahata erdirmeyi boynumuzun borcu biliyoruz.Bu da tabiiki mutlululuğu ve elde edilebilir hedefleri biraz daha zorlaştırıyor.Bu yüzden bana göre ilk çağdaki insanlar daha mutlulardı.