Bir dilin doğrusu yalnızca onu konuşan halkın benimsemesiyle oluşur. Dili yönlendiren, tekeline alan ve kurallar koyan bir kurum olamaz. Dilbilim araştırmaları yapan enstitüler olabilir ancak. Avrupada ki enstitüler, kurum olarak bize aktarılmış. TDK'nın çok üst bir tondan doğrusu bu diyerek dili mahvediyor olmasının sosyolojik sebebi ise kendini Cumhuriyet devrimlerinin bekçisi olarak görmesinden geliyor zannımca. Siz ne kadar TDK kısaltması okunurken "te de ke" olarak okunur desenizde halk onu "te de ka" olarak okuyacak. Görevi yalnızca bu durumun sebebini araştırmak olabilecek bilimsel bir araştırma kurumunun insanlara sizin yüzyıllardır yaptığınız yanlış doğrusu bu demek gibi bir ayrıcalığı olamaz.
Ne demek yani "Türkçe kuralları şöyledir, 2000 sene önce o kelime böyle türetilirdi, o zaman şimdiki kullanım hatalı". Dili kullanan halk o şekilde evirmiş ve olay bitmiştir. Bilmem kaç bin senelik kurallara dönmek diye bir saçmalık olabilir mi?
Kademe, paye, mertebe, rütbe, safha... Tüm bu kelimeler için TDK aşama kelimesini öneriyor. Böyle bir önerme elbette çok abes kaçıyor. Doğrusu makina olan kelimeyi on yıllarca zorla makine olarak öğrettiler şuan ben makina yazınca linçleniyorum neredeyse. 19.yy da yazılan mühendislik kitaplarında makina yazıyor, bütün büyük üniversitelerdeki bölüm isimleri makina olarak geçiyor. Halen TDK hatasından dönmüyor, ancak rasyonel ve apodeiktik bir açıklamada getiremiyor.
Bilhassa terimler konusunda TDK çok kötü işler çıkartıyor.
[1][2]
Kaynaklar
- A. B. Ercilasun. Dilde Birlik. ISBN: 9786053420491.
- Halil Oğuztüzün. Berimsel Bir Deneme. Alındığı Tarih: 24 Şubat 2024. Alındığı Yer: METU CENG | Arşiv Bağlantısı