Kral Midas ile ilgili başlatılan mitsel özellikler Latin ozan Ovidius’un Metamorphoses (Dönüşümler) adlı eseriyle daha yaygınlaşmış ve bu eser Midas’ın efsanevi bir krala dönüşümünü simgelemiştir. Antik aktarımlarda özelliklerine dikkat çekilen kralla ilgili belki de en bilinen mitlerden biri onun eşek kulaklı oluşudur. Aktarıma göre Tanrı Apollon ve Tanrı Pan arasında geçen bir müzikli yarışmanın izleyicileri arasında Midas da bulunmuştur. Midas Apollon’un nağmelerinin beğenilmesini adil bulmamış ve buna itiraz etmiştir. Apollon’un öfkesini üzerine çeken Midas bu tanrı tarafından kulaklarının uzatılmasıyla cezalandırılmıştır. Ovidius eserinin XI. bölümünde ilgili kısım ile ilgili şu ifadelere yer vermiştir:
"Apollo nağmelerini kendi nağmesinden değersiz görerek, Pan ile eşitsiz bir yarışa çıkar. Tmolos da bu yarışa hakem olur. Çok ihtiyar hakem yerini tutar, Kulakları üzerinden yaprakları kaldırır, Kırlaşmış saçlarını tek bir meşe dalı sarar, Bakınca, şakaklarından sarkan palamutları görür."
Eserin ilerleyen dizelerinde Apollon, Midas’ın kulaklarını yukarıya doğru çekmiş, içini beyaz yünle doldurmuş ve eşek kulaklarına benzetmiştir. Ayrıca, kulaklar her zaman hareket halinde bulunmuşlardır. Bundan sonra kulaklarını gizlemek için Midas başını erguvan renginde sargıyla bağlamıştır. Bu kulakları gören Midas’ın berberi, bir sazlıkta kuyu kazmış ve kuyuya gördüklerini anlatmıştır. Bir yıl sonra kuyunun yerinde yetişen sazlar, her rüzgar esişinde anlatılanları bütün köye fısıldamıştır.
Kral Midas ile ilgili yaygın bilinen mitlerden bir diğeri de dokunduğunu altına çevirmesi olmuştur. Midas ve Silenus’un dostane ilişkileri ve Yunan Şarap Tanrısı Dionysos’un da öğretmeni olan Silenus’un Midas tarafından hoşnut edilmesi, Tanrı Dionysos’u mutlu etmiş ve Midas’a bir dileğini gerçekleştirme sözü verilmiştir. Tanrılar tarafından ödüllendirildiğini düşünen kral bir müddet sonra aslında dileğindeki ısrarla aldığı ödülün bir ceza olduğunu fark etmiştir. Ovidius tarafından Midas’ın dokunduğu herşeyi mucizevi bir biçimde altına dönüştürmesi şu ifadelerle aktarılmıştır:
"o (Midas) daha iyi bir şey istemedi diye üzüldü. (Midas) neşeyle ayrıldı, aldığı beladan memnun Berekentius evladı (Dionysos) Dokunarak her şeye sözü verileninin doğruluğunu yoklar; Kendi kendine inanmayarak koparır meşe ağacından bir dal, Yapraklarıyla birlikte kopardığı bu dal dönüşür altına. Yerden kaldırdığı bir taş altın olarak parlar, Bir avuç toprak alır, dokunur dokunmaz toprak sertleşir, Altına dönüşür. Kurumuş buğdayları koparmaya başlar, Tarla, altın sarısıyla tutuşup parlar"
Ovidius’a göre, dokunduğu her şeyi altına dönüştüren Midas daha sonra acıkmış, ama bir türlü yemek yiyememiştir. Ağzına koyduğu her şey, içmek istediği su bile altına dönüşmüştür. Susuzluğa dayanamayan Midas “altın sarısı ellerini göklere doğru uzatarak” bu gücün ondan alınması için Dionysos’a yalvarmaya başlamıştır. Dionysos ona acımış ve onu Paktolos Nehri’nin (Sart Çayı) sularında yıkanmaya göndermiştir. Nehirde yıkanan Midas bu cezadan kurtulmuştur. Ovidius, “Paktolos Nehri’nin dibinde altınlar hâlâ parlamaktadır.” diyerek anlatısını [1][1][1]sonlandırmıştır.
Kaynaklar
- Nurgül Yıldırım. Çivi Yazılı Kayıtlardan Antik Yunan Kaynaklarına Efsaneleşen Anadolulu Kral Adı Mita/Midas. Alındığı Tarih: 18 Ocak 2024. Alındığı Yer: Midas | Arşiv Bağlantısı