Bu duruma felsefi ve istatisliksel olarak bakmalıyız. Bitkisel hayatta olan kişilerin yaşama ihtimali bir çok faktöre göre değişebilir:
Altta yatan neden: Bitkisel hayata neden olan durumun ne olduğu büyük önem taşır. Bazı durumlar daha iyimser bir prognoza sahip olabilirken, diğerleri daha zorlu olabilir.
Beyin hasarı derecesi: Beyin hasarı ne kadar ciddiyse, kişinin yaşama ihtimali o kadar düşük olabilir. Ancak, her birey farklıdır ve bazıları daha iyi bir iyileşme potansiyeline sahip olabilir.
Sağlık bakımı: Bitkisel hayattaki bir kişinin yaşama şansı, aldığı sağlık bakımı ve tedaviye de bağlıdır. Uygun bakım ve rehabilitasyon, iyileşme şansını artırabilir.
Genel sağlık durumu: Bitkisel hayattaki bir kişinin genel sağlık durumu, yaşama şansını etkileyebilir. Başka sağlık sorunları, iyileşme sürecini olumsuz yönde etkileyebilir.
Aile ve destek sistemi: Bitkisel hayattaki bir kişinin ailesinin ve çevresinin sağladığı destek de önemlidir. İyi bir sosyal destek sistemi, kişinin motivasyonunu artırabilir ve rehabilitasyon sürecini destekleyebilir.
Bu duruma aynı zamanda felsefi açıdan bakmak istiyorum:
Klasik Faydacılık(Utilitarizm) :
Jeremy Bentham : Bentham, faydacılığı geliştiren düşünürlerden biridir. Ona göre, bir eylemin doğruluğu veya yanlışlığı, eylemin toplam net faydasına bağlıdır. Bu net fayda, mutluluğun maksimize edilmesi veya acının minimize edilmesi olarak tanımlanır.
John Stuart Mill: Mill, Bentham'ın faydacılığını genişleterek, nitelikli mutluluğun nicelikli mutluluktan daha değerli olduğunu savundu. Yani, bir eylemin değerlendirilmesinde sadece miktar değil, aynı zamanda nitelik de önemlidir.
Kuralcı Faydacılık :
Kuralcı faydacılık, genellikle bireysel eylemler yerine genel kuralları değerlendirir. Bir kuralın genel olarak toplumun refahına katkıda bulunup bulunmadığına odaklanır.
Bu yaklaşım, belirli durumlar için geçerli genel kuralların oluşturulması ve bu kurallara uyulmasının toplam fayda sağlayacağını savunur.
Şimdi kendi görüşümü belirtmek istiyorum: Bence her ne olursa olsun insan hayatına son vermek etik bir davranış değildir. Belki elektrik veya tıbbi araçların tasarrufunda faydalı olabilir ancak unutmamak gerekir ki en nihayetinde oda bir insandır. Tıbbi araç gereçlerin kullanımı insanların sağlıkları doğrultusundadır. Bu yüzden tasarruf bir insanın hayatına son vermek için geçerli bir sebep olamaz.
Mantıksal ve soğukkanlı olarak düşünürsek: Eğer hasta iyileşemeyecek durumdaysa hastanın tedavisine devam etmek saçmalıktan başka birşey değildir. Çünkü bilinci kapalıdır ve neredeyse yarı ölü durumdadır. Böyle bir durumda hastayı öldürmek yerine tedavi sürecini bırakmak daha insaflı ve mantıklı olacaktır. Ancak belirttiğim gibi bir insanı öldürmek etik değildir ve bu durum yalnızca hastanın öleceği kesin olarak belliyse yapılabilir. Benim düşüncelerim bu yönde, umarım yardımcı olabilmişimdir. İyi günler dilerim.