Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Ensari Değmez
Üye 12 Ocak 2024 4 Cevap
11

Farklı inançlarda tufan hikayesi gerçekten var mı? Varsa bunun nedeni nedir?

Bilimsel olarak genel geçer kabulü olmadığını biliyorum. Ama bir çok inanışta tufan neden var?
3,086 görüntülenme
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
4 Cevap
Mehmet Kabaali
Mehmet Kabaali
3,246 UP
araştıran biri 13 Ocak 2024

Tufan; ingilizce ‘great flood’ ya da ‘ deluge myth’ ya da ‘ flood myth’ birçok kültürde yer edinmiş, temelinde Tanrının insanoğlunu cezalandırmak için yerküreyi sular altında bırakması konusunu işlemiş bir mittir.

Incili oluşturan 5 kitaptan ilki olan Genesis yani yaratılış kitabındaki anlatıya göre Tanrı yozlaşmış insanları tufan ile cezalandırmak ister. Fakat Nuh Tanrının nezdinde iyi bir insan olduğu için Tanrı öncesinde kendisine haber verir ve tufan felaketi meydana geldiğinde Nuh’u ve ailesini kurtaracağına söz verir. Tanrının talimatları ile Nuh bir gemi yapar(ark), kendi çocukları ve çocuklarının eşleri ile her canlıdan biri erkek biri dişi olmak üzere bir çifti gemisine alır. Bundan sonra canlılığın devamını bu gemidekiler sağlayacaktır.

Anlatının devamında gemi Ağrı Dağı'na demir atıyor ve Nuh orada yakılan hayvanların sunulduğu bir tapınak inşa ediyor. Artık bundan sonra tapınakta Tanrı adına kurbanlar verilecek ve Tanrı da insanlığa bir daha böyle bir felakat göndermeyecek. Tanrı kendi verdiği sözü temsilen gökyüzünde bir gök kuşağı oluşturur ardından yaratılışta verdiği emirleri tekrarlar ama önemli iki fark vardır; ilki insanlar artık birbirlerini öldürmeyecek ve ikincisi insanlar hayvanları öldürebilir ve etlerini yiyebilir.

Tüm Reklamları Kapat

Sümerlerdeki yaratılış destanına göre tanrılar insanları toprakları işlemeler, sürüleri gütmeleri ve kendilerine ibadet etmeleri için çamurdan yarattı. Bu efsaneye göre incilden farklı olarak tanrılar bir nedenden ötürü insanları cezalandırmak adına tufan felaketi yolluyor insanoğlunun üzerine. Bir tanrı olan Enki (Akadlardaki Ea tanrısı) bu kararı eleştiriyor ve iyi bir insan olan Ziusudra'yı önceden uyarıyor ve bir gemi yapması için talimat veriyor. Talimatları yerine getiren Ziusudra felaketten kurtuluyor daha sonra Anu ve Enlil isimli tanrılara secde ediyor ardından tanrılar tarafından kendisine ölümsüzlük veriliyor.

Yine Mezopotamya mitlerinden biri olan Gılgamış destanında da bunlara benzer anlatılar mevcut. Burada da Utnapiştim ve karısı tufandan tanrıların yardımı ile gemi vasıtasıyla kurtuluyor ve gemide kendilerinden başka hayvanlar da mevcut ve bu şekilde canlılığın geleceği kurtarılıyor. Nihayetinde de Utnapiştim ve karısı tanrılar Tarafından birer Tanrıya dönüştürülüyor.

Yine Akadca dilinde Babil döneminde yazılmış Atra-Hasis destanında neredeyse konu aynı şekliyle işlenmiş.

Mezopotamya'dan çıkıp Yunanlara bakalım. Benzer bir anlatıyı Yunan efsanelerinde de görüyoruz. Insanların yaratıcısı olan Prometeus’us oğlu olan Deucalion, Zeus’un dünyaya gönderdiği tufan lanetinden eşi ile birlikte bir gemi ile kurtuluyor ve bu gemi Parnassos dağına varıyor.

Tüm Reklamları Kapat

Yunanlılar’dan Hindistana geçelim. Burada da büyük tufandan kurtulan biri var ve ismi Manu. ‘Shatapatha Brahmana’ da yer alan hikayeye göre, Manu zamanında bir balığa yardım etmiştir ve tufan esnasında balık Manu’ya gemi yapmasını salık verecektir. Tufan meydana geldiğinde ise Manu gemiyi bir halatla balığın boynuzuna bağlar ve balık Manu ve gemiyi kurtarır. Daha sonra kurban etme maksadıyla Manu suya tereyağı ve süt döker. Bir yıl sonra sudan kendisine ‘’Manu’nun kızı’’ diyen bir kadın çıkar ve insanlığın geleceği bu ikili tarafından kurtarılmış olur.

Aztek inancında da tufan şu şekilde yer almıştır; Aztekler günümüzdeki dünyadan önce dört tane daha dünyanın var olmuş olduğuna inanır. Dördüncü dünyanın sonunu da 52 yıl süren bir tufan felaketi getirmiştir ve yine bir kadın ve erkek hayatta kalmıştır.[1]

Şimdi sorunuza dönelim. Evet, tufan sayısız kültürlerde defalarca benzer şekilde işlenmiş.[2] Ve farklı versiyonlarda farklı modifikasyonlar görüyoruz. Örneğin İncildeki versiyonu muhtemelen Mezopotamya uygarlıklarında daha önceden yazılı halde bulunan bu mitin tek tanrılı versiyonu ve suçlunun ve cezalandırılması gerekenin insan olduğu bir versiyon. Muhtemelen aynı hikaye inananlar için ders niteliğinde veyahut bir gözdağı verme kaygısıyla yeniden işlenmiş.

Peki neden bu hikaye defalarca kez farklı bölgelerde anlatılagelmiş? Zamanın da bütün insanlığı etkileyebilecek ve İncilde ‘’Nuh'un yaşamının altı yüzüncü yılında, ikinci ayda, ayın on yedinci gününde, o gün büyük okyanusların bütün pınarları fışkırdı ve göklerin pencereleri açıldı.’’ şeklinde bahsedilen devasa bir su taşkını olmuş olabilir mi? Burada sözü bilime bırakalım.

Linkini eklediğim yazıda bahsi geçen bilim adamlarının açıklamalarına göre global ölçekte böyle bir su taşkını hiçbir zaman olmamış. Efsanede anlatılana göre bütün dağları su altında bırakabilecek kadar su kütlesi dünyamızda bulunmuyor. İncilde anlatıldığı gibi cennetin pencereleri birden açılsaydı bile ve atmosferin tamamı suya dönüşüp yağmur olarak yeryüzüne düşmüş olsaydı bile en fazla su seviyesi 1 inç(2,5 cm) yükselirdi.

Başka açıdan yaklaşacak olursak eğer bütün buzullar eriseydi su seviyesi 60 metre yükselirdi ayrıca dünya yüzeyinin 2 kilometrelik kabuk kısmındaki bütün sular eriseydi bile su ancak 180 metre yükselirdi. Dünya üzerinde 180 metre üzerinde neredeyse sayısız şehir merkezi olduğu ve Everest Tepesi'nin yüksekliğini düşünürsek, bu veriler ışığında mitlerde anlatıldığı gibi global ölçekte bir su taşkını olması pek mümkün görünmüyor.

Bu durumda global yerine daha lokal olaylara yönelmemiz gerekiyor. Tarihçilere göre İncil'deki tufan hikayesi milattan önce 800-500 yıllar arasında daha önceki hikayelerden revize edilerek yazılmış. Sümerlerdeki parçaların ise milattan önce üçüncü milenyumda yazıldığı düşünülüyor. O halde o dönemlerde ve o bölgede meydana gelmiş olabilecek olası doğa olayları üzerine düşünmemiz gerekiyor.

Araştırmacıların bir hipotezine göre günümüzden 7500 yıl önce o zamanlar için bir göl olan karadenize, jeolojik süreçlerin bir sonucu olarak akdenizin akmaya başladığı düşünülüyor ve bunun sonucunda karadeniz günümüzdeki halini almış oluyor.(Black Sea deluge hypothesis). Ve bu da o bölgede yaşayan insanları için doğal afet statüsünde su taşkınlarına maruz bırakmış olabilir. Ve yine hipoteze göre zaten o dönemde bilinen dünyadaki neredeyse bütün insanlar o bölgede yaşıyordu. Olay yaşandıktan sonra birilerinin bu dehşet verici ve o güne kadar görülmemiş böyle bir felaketi başka yerlere gidip anlatması kadar (mesela mezopotamya) doğal bir şey olamaz sanırım. Bu hipoteze göre tarihte ilk mezopotamyada karşılaşılan bu metinlerin, meydana gelmiş olması olası bu olayın nesilden nesile aktarılmış versiyonu olduğu düşünülüyor.[3]

Eğer böyle bir olay hakikaten yaşanmışsa insanların bir şeyleri nasıl hikayeleştirdiği ya da egzajere ettiği, kulaktan kulağa dolaşan bilgilerin nasıl tahrife uğradığı ; toplumların otoritenin kırbacını, toplumsal erdemleri veya ahlaksızlığın ve itaatsizliğin nasıl bir tepki ile karşılanacağını göstermek için hikayeler anlatmayı sevdiklerini biliyoruz.

Kaynaklar

  1. T. E. O. E. Britannica. Flood Myth | Definition, Accounts, & Mythologies. Alındığı Tarih: 12 Ocak 2024. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
  2. '' Academic Accelerator''. Attention Required! | Cloudflare. Alındığı Tarih: 12 Ocak 2024. Alındığı Yer: '' Academic Accelerator'' | Arşiv Bağlantısı
  3. P. Pester. Did Noah's Flood Really Happen?. (14 Mayıs 2023). Alındığı Tarih: 12 Ocak 2024. Alındığı Yer: ''Livescience'' | Arşiv Bağlantısı
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gökdeniz Sağlam
Araştırmacı Yazar 13 Ocak 2024

Öncelikle bilim ne diyor?

Bugün yer küremizde bulunan Antartktika ve Grönland buzulları tamamen erise, okyanus seviyesinde yaklaşık 60 metrelik bir yükseliş beklenmektedir. Bu senaryonun gerçekleşmesi başlı başına bir tufan değil midir zaten? 60 metre hafife alınacak bir şey değil, National Geographic'in yaptığı çalışmalara göre Danimarka, Hollanda ve Belçika başta olmak üzere birçok ülke ciddi anlamda toprak kaybına uğrayacaktır.

Küresel ısınmaya yapılan müdahaleler görülen o ki yetersiz kalıyor, çünkü başta Hollanda olmak üzere ülkeler bu su baskınına karşı önlem almaya ciddi bütçeler ayırıyor.

Tüm Reklamları Kapat

Tufan hikayesinin kaynağı ne?

Burası gerçekten çok derin bir konu çünkü konunun orjinali bugün kutsal kabul edilen 3 büyük dinden birine ait değil, antik uygarlıklara aittir. Yine de bütün dünyada bir şekilde dile getirilen bu tufan olaylarının bir çok bilimsel açıklaması bulunabilir, örneğin m.ö. 1600 lerde Ege Denizindeki Thera yanardağının patlamasıyla ortaya çıkan tusunami batı Anadolu uygarlıkları tarafundan tufan olarak kabul edilmiştir. Hint Okyanusuna m.ö. 5600 yıllarında bir meteor çarpması sonucu oluşan tsunami vari bir su hareketlenmesi yine kıyı şeridinde çok büyük hasara sebebiyet verdiği ve çevreyi günlerce etkisi altında bıraktığı için yine kutsal varlıklar tarafından gönderilmiş bir tufan olduğu düşünülebilir.

Yıldırım düşmesi, depremi yağmur yağmaması gibi her olayı kutsallığa bağlayan bu olaylara anlam veremeyen uygarlıklar. Başlarına gelen ekstrem su olaylarına karşı yine kutsal birinin eliyle yapılmış bir ceza düşüncesine kapılmış olabilirler. Felaketlerde her daim ceza olarak kabul edilmiş, felaketi atlabilenler ise kutsalın yolundaki sadık kişiler olarak düşünülmüştür.

İşin felsefesi

Tüm Reklamları Kapat

Felsefi açıdan bakacak olursak, Heraklitus, Platon ve Aristo gibi filozoflarda sık sık insanların uğradı su baskını, gökten ateş yağması gibi olayları dile getirmişlerdir.

Dile getirilen birden fazla tufan olayı olsada, tek bir tufan üzerine farklı toplulukların farklı anlatılarınada rastlamak mümkündür. Orta doğudan uzaklaşırsak, orta Amerika, orta Asya'da bile tufan anlatılarına rastlamak mümkündür.

Nereden geldi bu tufan anlatıları?

Eski Ahit'e göre tufan M.Ö. 2348 yılında olur, ancak bu konuda çok büyük anlaşmazlıklar vardır. Öyle ki bazı Eski Ahit yorumcuları tufanın M.Ö. 4100 sularında olduğunu iddia eder. Ahit'in bahsettiği tufan olayları bugünün Mezopotamyasıdır muhtemelen de bahsedilen tufan aslında seldi.

Uzak Doğu anlatılarında karşımıza çıkan tufan olayları, Şan Hai Jing ve Şiji adındaki kitaplarda sık sık anlatılmış ancak dikkat çekici olan şey ise yaşanan bu tufan olaylarının her daim okyanus kenarı yada akarsuların yakınlarında gerçekleşmesidir. Bu da tekrardan yaşanılan olayların aslında sel ve tsunamiden ibaret olabileceğini bizlere göstermektedir.

İskandinav mitolojisinden, Amerikan yerlilerine, Hint mitolojisinden, Türk Mitolojisine oradan Aborrijinlerin hikayelerine kadar Tufan denize yakın olan veyahut çok sayıda akarsuya sahip her uygarlıkta görülmüştür. Örneğin mezotopotamya, ege kıyıları ve hint kıyılarında yaşamış neredeyse her bir uygarlığın tufanla alakalı anlatıları bulunurken.

Orta avrupa kuşağında, iç afrika ve amerika kısımlarında bu tarz anlatılara rastlamak pek mümkün değildir.

Bahsi geçirilen tufan eğer ki gerçekten tüm dünyayı süpüren bir tufan olsaydı, en azından tüm dünya uygarlıkları aynı tarihli metinlerde bu olaydan bahsederdiler. Ancak kaynakların tarihleri hep farklı zaman dilimlerini bizlere gösteriyor. Buda yaşanılan tufanların aslında sel ve tsunami gibi doğal afetler olduğunu açıkca bize ispatlıyor.

Buna ispat niteliğinde 1863 tarihli Aksaray'da 2. Nuh Tufanı adlı makaleye göz atmanızı öneririm.

157 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Candan Bilgici. Küresel Isınma Hangi Ülke Ve Şehirleri Yeryüzünden Silecek?. Alındığı Tarih: 13 Ocak 2024. Alındığı Yer: trt haber | Arşiv Bağlantısı
  2. Mustafa Fırat GÜL, Orhan ÖZDİL, et al. (2013). Aksaray Şehrinde ʺİkinci Nuh Tufaniʺ: 1863 Sel Felâketi. AKSARAY ŞEHRİNDE ʺİKİNCİ NUH TUFANIʺ: 1863 SEL FELÂKETİ. | Arşiv Bağlantısı
  3. Özhan Öztürk. Dünya Kültürlerinde Tufan Söylencesi. Alındığı Tarih: 13 Ocak 2024. Alındığı Yer: Özhan Öztürk | Arşiv Bağlantısı
  4. İskender DÖLEK. (2018). Nuh Tufani Üzerine. SSS Journal. | Arşiv Bağlantısı
  5. Valentina YANKO. Controversy Over Noah's Flood In The Black Sea: Geological And Foraminiferal Evidence From The Shelf. Alındığı Tarih: 13 Ocak 2024. Alındığı Yer: Research Gate | Arşiv Bağlantısı
  6. ?. Black Sea Deluge Hypothesis. Alındığı Tarih: 13 Ocak 2024. Alındığı Yer: Webcache | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
11
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Veli Sarıgül
Bilimsever 13 Ocak 2024

Evet, birçok farklı kültürde Tufan Miti bulunmaktadır. Sümer, Hint, Yunan, Türk mitolojileri ve İbrahimî dinlerdeki anlatılar bunlardan bazılarıdır. Temelde aynı noktalara değinilse de hemen hemen hepsi hikaye, zaman ve karakterler bakımından farklılık gösterir. Örneğin en eski ve en çok alımlanan tufan anlatısına sahip Sümerler'de başkarakter Utnapiştim (Ziusundra), Yunan'da Deukalion, İskandinav'da Odin, Villi ve Ve, Hint mitinde Manu ve İbrahimî dinlerde Nuh peygamberdir.[1]

Gelgelelim bunun nedenine. Bu anlatıların ortak özellikleri, Tanrısal güçlerin yarattığı tufanlardan sonra eski düzenin yıkıldığı, yerine yeni bir düzenin inşa edildiği görülmektedir.

Bunların yanı sıra suyun tufan mitlerindeki rolü iki yönlüdür: Yok edici ve arındırıcı su, bu mitlerde bir yandan neredeyse tüm insanlığı yok etmekte ve tüm canlı yaşamını tehdit etmektedir. Öte yandan su, arındırıcı etkisi ve tufan mitlerinde günahkarlığa batmış dünyanın ve insanların bu günahlarından arındırılması rolünü üstlenmesi bakımından bu mitlerde önemli bir metafor olarak yer almaktadır. Bununla birlikte, günahkâr insanların toplu bir şekilde cezalandırılması ile ilgili tufan mitlerinin sudan başka şekillerde meydana geldiği de görülmekledir. Ateş, buz, kül gibi faktörler de tanrıların günahkâr insanları cezalandırmak için yarattıkları yıkım mitlerinde kendilerine yer bulmaktadırlar.

Tüm Reklamları Kapat

Dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan farklı kültürlerin bu denli birbirine benzeyen hikayeler anlatması, bir teoriye göre aynı yerden kaynaklanmaları veya benzer olaylardan ilham almaları nedeniyle değil, bilinçaltı düzeyde her insan beyninin dünyayı tamamen aynı şekilde anlamlandırması nedeniyle birbirine benzediğini öne sürüyor.

Bu teoriyi ortaya atan Jung, mitlerin insan zihinsel süreçlerini ifade etmek için evrensel semboller olduğunu savunmuştur. Ona göre, tanrılar ve ruhlar, insanların kolektif bilinçaltında ortak olan arketipik temaları temsil eder. Jung'a göre, mitler, insanların evreni ve kendi iç dünyalarını anlamalarına yardımcı olan evrensel bir dil kullanarak karmaşık psikolojik süreçleri ifade eder.

Sonuç olarak diğer birçok mitolojik anlatılar gibi tufan efsaneleri de farklı coğrafyalardaki kültürlerin topluluklarını korumak, bir anlam bulmak ve kendi varoluşlarını ve/veya düzenlerini ahlaki ve dinî açılardan dizginlemek için uydurulan hikayeleri yansıtır.

159 görüntülenme

Kaynaklar

  1. G. AKMAZ. (2019). Hint, Yunan, Sümer Ve Türk Mitolojilerinde Tufan Mitinin Kültürel Bellek Açisindan Önemi. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, sf: 825-843. | Arşiv Bağlantısı
  2. T. E. O. E. Britannica. Flood Myth | Definition, Accounts, & Mythologies. Alındığı Tarih: 13 Ocak 2024. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
  3. NewWorldEncyclopedia. Great Flood - New World Encyclopedia. Alındığı Tarih: 13 Ocak 2024. Alındığı Yer: Newworldencyclopedia | Arşiv Bağlantısı
  4. D. A. Leeming. The Flood. (20 Ekim 2022). Alındığı Tarih: 13 Ocak 2024. Alındığı Yer: OUP Academic doi: 10.1093/actrade/9780197548264.003.0004. | Arşiv Bağlantısı
39
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ahmetcan Dalçiçek
Felsefe okumaları yapmaktayım. 15 Ocak 2024

öncelikle evet birçok farklı inançta tufan hikayesi veya en azından benzer hikayelere rastlamak kolay. peki tufan hikayesi neden ortaya çıkmıştır. bunun nedenini felsefi bi açıdan ele almak istiyorum.

dini olsun veya olmasın bu tür hikayeler bir ihtiyaçtan ortaya çıkar. Ve hikaye de bu ihtiyacı karşılar. örnek verecek olursak, insanın başlangıcı bilme ihtiyacını tanrı inancı karşılar veya insanın ne olacağını bilme ihtiyacını "Öte dünya, Ahiret" inancı karşılar. bu açıdan bakmak size hikayelerin, efsanelerin ortaya niçin çıktığını gösterir.

tufan hikayesine geri dönersek, kanımca bu hikaye ise insanın bir gün olmasını beklediği "İlahi adalet" ihtiyacından ortaya çıkmıştır. Kötülüklerle dolu olan dünyamızda bir gün Tanrının kötüleri ilahi bir biçimde cezalandıracağı inanışıdır özünde.

Tüm Reklamları Kapat

farklı inançlarda benzer hikayelerin olmasının nedeni ise yüce bir güçten beklenilen adaletin bütün ırklarda ve toplumlarda aynı olmasıdır. Her dini inanış bir tanrıya ihtiyaç duymayabilir ancak kötülüklerle dolu olan bir dünyada ilahi bir adalete her inanış ihtiyaç duyar. bunun karşılığını neredeyse hepsinde görüyoruz.

unutmayın inanışlar insanların ihtiyaçların[1]ı karşılamak için ortaya çıkar ve yeni ihtiyaçlar ortaya çıktığı sürece yeni inanışlar, hikayeler ve efsaneler de ortaya çıkacaktır.

Kaynaklar

  1. Pew Research Center. Views Of Religious Similarities And Differences. Alındığı Tarih: 15 Ocak 2024. Alındığı Yer: Pew Research Center | Arşiv Bağlantısı
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close