Ekonomik olarak en gelişmiş toplumlarda bile tarıma önem verilir, çiftçilik ve hayvancılık teşvik edilir hatta sübvanse (karşılıksız para, malzeme yardımı) edilir. Ülkelerin stratejik planlamalarında her dönem öncelikli konu olmuştur. Bu oldukça mantıklıdır da, elinizdeki akıllı telefonu veya teknolojik bir ürünü yiyemezsiniz.
Konu bizim açımızdan da önemlidir[1]. Dünya nüfusunun 8 milyarı geçtiği şu günlerde gelecekte çok daha önemli olacağını kestirmek zor değil. Talebin aşırı artması fiyat dengesizliklerini de beraberinde getirecektir. Ukrayna-Rusya savaşında yağ ve buğday fiyatlarının bir anda nasıl arttığını hatırlayın. Tarım ve hayvancılığın, ekonomik bağımsızlığın en temel gerekliklerinden olduğunu düşünebiliriz.
Sanayi toplumu olmayı başaramamış (yarı sanayileşmiş veya sanayisi gelişmekte olan ülkeler grubundayız) bir ülkenin bilim ve teknoloji ülkesi olmasını beklemek fazla iyimserlik olacaktır. Sadece kaynakların aktarılması ile başarılabilecek bir konu da değildir. Bilim kurumlarının başında alakasız yöneticilerin bulunması, üniversite yöneticilerinin ideolojik fikirlere göre seçildiği bir ortamda kaynaklarınızı çar çur etmekten başka bir işe de yaramaz.
Kaynaklar
- İstemi Parman | DIŞ TİCARET. Dünya’da Ve Türkiye’ De Tarim Ve Tarim Politikalari | İstemi Parman. (11 Mayıs 2022). Alındığı Tarih: 5 Ocak 2024. Alındığı Yer: İstemi Parman | DIŞ TİCARET | Arşiv Bağlantısı