Bunu "Türk çocukları" olarak değil de genel olarak şöyle sorabilirsek eğer: Bir insan kaç yaşında ana dili dışında ki dillere de maruz kalmalıdır ki hayatında dil öğrenimi ve kullanımı bir sorun olmasın? Bu soruya sizin için şöyle bir cevap verebilirim:
Genellikle 4 ve üzeri dil bilen(istisnalar elbette var) insanlar küçük yaşta aileleri tarafından en az iki veya üç dile maruz kalan kişiler oluyor. Bu sorunuza en güzel yanıtı aslında sinir bilimciler verebilir. Daha önceden edindiğim bilgiler ışığında size şunu söyleyebilirim ki 4'le 7 yaş arasında insanlar da sinaps budanması oluyor ve bu süreç içerisinde ve bildiğimiz üzere beynin bilgiyi sünger gibi çekmesinin de en güçlü olduğu yıllar olan bu zaman içerisinde yabancı dillere maruz kalması daha avantajlı gözüküyor. Konumuz eğer bir çocuk nasıl daha iyi öğrenebilir sorusunun cevabı o dile de ana dili gibi maruz kalması. Aslında ana dilini nasıl öğretiyorsak aynı şekilde. Bir diğer soruya gelirsek yine kendimce faydalı olacağını düşündüğüm temeller olmalıdır:
1 Ana diline hakim olmak ve öğrendiğimiz dil ile kendi dilimiz arasında yorumlama yapabilmek ve o dili kültürüyle birlikte kavrayabilmek.
Çok basit bir örnek ile: İngilizce:I am going to... Türkçe:(Ben) Gidiyorum.
Türkçe de tek kelimeyi türeterek yazarken ingilizce de 4 tane kelime kulanıyoruz. Türkçe fiillerden türetilen bir dil olmasıyla birlikte ingilizce de gördüğümüz irregular gibi kavramlar da bize biraz yabancıdır. Bu yüzden kendi dilimize hakim olmazsak yabancı dili anlamamız ve kullanabilmemiz pek mümkün olmayacaktır.
2 Neden öğrenmen gerektiğini bilmek
Ağız yoluyla dil(oral iletişim) özünde insanların daha kompleks bir şekilde iletişime geçmesini sağlamış ve medeniyetlerin oluşmasına yol açmıştır. Beden dili ile bir kaplanın pusu kurduğunu anlatabiliriz belki ama şu diyalogu oluşturamayız: "5 dakika sonra buradan bir ceylan sürüsü geçecek ve bir kaplan sürüsünün onları avlamaya geleceğini hepimiz biliyoruz değil mi? O zaman bizde pusu kurup en kötü kaplanlardan kalan artıkları(ilik vb.) yiyebiliriz". Kısacası dil bir araçtır ve dil öğrenimine karşı bir tutkunuz yoksa işinize yaramayacak dili öğrenmeniz çok mantıksızdır hele ki bu devirde elimizdeki telefonla simultane çeviri yapabilen uygulamalara erişebilirken.
Zevk için mi öğreneceğim?
İş için mi?
Akademisyen olacaksam branşım için mi? gibi gibi sorular sormalısınız.
3 Yöntem bulma
Dil öğrenmek zeka işi değildir ve herkes bir çok dili öğrenebilir, konuşabilir. Yukarıdaki ilk 2 temel konuda bir probleminiz yoksa, dil öğrenmek için yapacağınız şey gününüzün belli bir bölümünü o dili öğrenmek için zaman ayırmak olacaktır. Okumadan, izlemeden, dinlemeden,yazmadan ve konuşmadan hiç kimse(istisnalar dışında) dil öğrenemez. Bu işin bir püf noktası ya da yöntemi varsa o da o dile zaman ayırmak, onu öğrenmek istemektir.
Yukarıda yazdıklarım tamamen kendi fikir ve tecrübelerime dayanıyor. Herhangi bir spesifik kaynaktan değil tecrübelerim ve daha önce ki bir çok araştırmamdan gelen bilgilerimle verdiğim bir cevaptır. Dil bilim ile ilgilenmiyor ve bu konuda da bir yetkinliğim yoktur. Lâkin yine de bunları destekleyecek kaynakları size sunabilirim.
Ek not: Polygotların bir gününü veya nasıl dil öğrendikleri ile ilgili vlog ve videolara bakmanızı şiddetle tavsiye ederim. Pomodoro tekniği, zihin haritaları, flash card(quizlet uygulamasını önerebilirim) tekniği gibi yöntemlere bakabilirsiniz.
140 görüntülenme
Kaynaklar
-
Yazar Yok. Sinan Canan - Değişen Beynim. (21 Mart 2020). Alındığı Tarih: 21 Mart 2020. Alındığı Yer: Bağlantı
| Arşiv Bağlantısı