Sözlü olmayan ifadeler, kişilerarası iletişimde en az kullandığınız sözcükler kadar önemlidir. El, kol hareketleriniz, vücut duruşunuz, yüz ifadeniz, göz hareketleriniz, jestleriniz ve mimiklerinizle insanlara birtakım mesajlar veririsiniz. Beyin saniyenin beşte birinde bu sözlü olmayan ifadeleri anlamlandırır. Bu yüzden de insanlar hakkında çoğunlukla ilk görüşte bazı izlenimler edinirsiniz. Yani tanışır tanışmaz birine kanınızın ısınması veya birinin duruşundan, bakışından hoşlanmamanız tamamen normaldir. Karşınızdaki kişinin hareketlerini kısa süre gözlemlediğinizde, içinde bulunduğunuz kültürel kodlara göre nesiller boyunca aktarılanlar, siz farkında olmadan su üstüne çıkıverir. Bu yüzden de beden dilini etkili kullanan kişiler, iş yaşamında ve sosyal çevrelerinde olumlu izlenim bırakırken beden dilini yanlış kullananlar iletişim sorunları yaşayabilir.
Beden Dili Bize Ne Anlatabilir?
Hepimiz ruh halimize göre dışarıya farklı işaretler veririz. Öyle ki iyi bir gözlemciyseniz karşınızdaki kişinin dikkatinin sizde olup olmadığını, yanınızda sıkılıp sıkılmadığını hatta sizden hoşlanıp hoşlanmadığını kolayca anlayabilirsiniz. Böylece kızgınlık, öfke, gerginlik, mutluluk gibi farklı duygular insanların vücut diline bakarak anlaşılabilir. Bu dili iyi bilmek sizin iletişiminizi güçlendirir, çevrenizdekileri doğru anlamanızı ve doğru anlaşılmanızı sağlar.
Neden Önemlidir?
İnsanlar birileriyle iletişim kurarken sadece konuşmazlar, söylediklerini fiziksel hareketlerle de desteklerler. Hiç kimse beden dilinin ifadelerinden kolay kolay kaçamaz. Yani konuşarak bir şeyler anlatmaya çalışırken bedenlerimiz bizi ele verir. Bu dili çözersek çevremizdekilerin iç dünyası hakkında önemli bilgiler ediniriz. Ama yine de kişilerarası iletişimde sadece belirli mimik ve jestlere bakarak karşımızdakini yorumlamak yanlıştır. Bunun yerine vücut dilinin tamamına bakarak bir kanıya varmak gerekir.
Beden dilini bilmenin tek yararı çevrenizdeki insanları doğru okumak ve daha iyi anlamak değildir. İnsanlar iletişim kurarken sadece doğru anlamayı değil doğru anlaşılmayı da isterler. Kendi beden dilinize hâkim olarak, vermek istediğiniz mesajlarla çelişmeyen bir beden dili kullanabilirsiniz. Böylece siz de doğru anlaşılabilirsiniz.
Kültür Beden Dilini Nasıl Etkiler?
Beden dilinin kodları aile, arkadaş çevresi, iş ortamı gibi içinde yaşadığımız dar çemberde kolaylıkla çözümlenebilirken farklı kültürlerde farklı anlamlar taşıyabilir. Bu yüzden bilmediğimiz kültürlerde sözsüz iletişim kurmak zorlaşır. Örneğin bizim kültürümüzde göz teması kurmak karşımızdaki kişiyi dikkatle dinlediğimiz anlamına gelirken Japonlara göre bu, kötü bir anlam taşır ve gözünü sizden ayırmayan kişinin sinirli olduğunu gösterebilir.
Beden dili sadece kültürlere göre değişmez; kadınlar ve erkekler beden dillerini farklı kullanırlar. Daha çocukluktan itibaren yetiştirilme tarzlarındaki farklılık beden dilinin ayrışmasına neden olabileceği gibi, sonradan öğrenilmiş davranışlar da temel ayrılıkları ortaya koyabilir.
Beden Dilini Bilmenin Faydaları Nelerdir?
İyi iletişim kurmak, doğru anlaşılmak ve doğru anlamak için beden dilinin kodlarını kolayca çözümleyebilmek gerekir. Unutmayın ki insanlar gerçek duygu ve düşüncelerini kelimelerin arkasına kolaylıkla gizleyebilirler. Ama beden dili çoğu zaman söylenmeyenleri ortaya çıkarır.
Gözleriniz Sizi Ele Verir
Gözler iletişimde en belirleyici unsurdur. Direkt göz teması kurmamak kendinden emin olmadığınız hatta muhatabınıza dürüst olmadığınız izlenimi verebilir. Ama karşınızdakinin gözlerine çok uzun süre bakmak da genel olarak saldırganlığın göstergesidir. Gözleri aşağı yöneltmek korku, suçluluk veya boyun eğme mesajı içerebilir. Kaşları aşağı yöneltmek ve göz kısmak söylenenleri dinlediğiniz ve anlamaya çalıştığınızı ifade eder. Ama kaşlar yukarıdaysa ters giden bir şeyler olabilir. Çünkü araştırmalar genellikle huzursuz edici durumlarda, farkında olmadan kaşlarımızı kaldırdığımızı gösteriyor.
Endişeliyken veya başkalarını değerlendirirken gözümüzü hızlı hızlı kırparız. Başkalarının yaptığı rahatsız edici davranış veya yorumlara karşı da bakışlarımızı yana doğru eğeriz. Ama bu noktada en çok dikkat edilmesi gereken gözleri devirmemektir. Çünkü gözlerinizi devirmeniz saygısızlık göstergesidir ve hoş karşılanmaz. Dinledikleriniz üzerine göz kapaklarınızı uzun süre kapalı tutmanız veya geç açmanız memnuniyetsizliğinizi ifade eder.
Gülüşünüzün gerçek olup olmadığı göz çevresindeki kırışıklıklardan anlaşılabilir. Ağzınız ne kadar açılırsa açılsın samimi değilseniz gözlerinizin çevresinde yaprak bile kımıldamaz.[1]