Bahsedilen kurgunun gerçekleşmesi neredeyse imkansız. Güneş Sistemi'nin ilk oluşum dönemlerini düşünelim ve aynı yörüngede iki oluşum diski oluşsun ve gezegene dönüşmüş olsunlar. Fakat bir diğerinin kütlesi birazcık daha fazla olsun ve saatte sadece bir kaç km. daha hızlı dönsün. Zamanla hızlı hareket eden, daha yavaş hareket edeni yakalayacaktır. Fakat birbirlerine usulca sokulup birleşmelerini bekleyemeyiz. Her iki kütle birbirlerini çekecektir. Yavaş giden ters yönden gelen çekim kuvveti yüzünden yörünge hızı yavaşlarken, diğerinin yörünge hızı artacaktır. Güneş'in yarattığı çekim kuvveti dengesi ve açısal momentum yavaş gideni daha uzak bir yörüngeye zorlarken, diğerini daha yakın bir yörüngeye itecektir.
Sonuç olarak karşımıza bir kaç ihtimal çıkar.
1-) Gezegenler birbirlerine zarar vermeden farklı yörüngelere oturur.
2-) Birbirlerinin döngüsüne kapılır, ikili gezegen sistemi oluşturur ve en nihayetinde birbirleri ile çarpışıp parçalanırlar.
3-) Gezegenlerden biri aşırı yörünge dengesizliğine ulaşır, ya Güneş'e, ya da uzay boşluğuna savrulur veya her ikisi birden savrulur.
Bu ihtimallerin içinde, birleşen ve küre şeklinde olmayan bir oluşum söz konusu olamaz.
Güneş Sistemi'nin ilk oluşum dönemlerinde bunlar yaşanmış olabilir. Yapılan hesaplamalara göre, sistemde daha büyük kütleli veya daha fazla sayıda karasal gezegen olması gerektiği düşünülüyor. Ancak bunları göremiyoruz. Bu dönemde yaşanmış olan kaotik ortam, bir miktar kütlenin uzaya veya Güneş' savrulduğu, hatta sistemin çok uzak kısımlarına savrulmuş, fakat henüz tespit edemediğimiz karasal gezegenlerin olabileceği hipotezleri geliştirilmiştir. [1]
Kaynaklar
- Anonim. Angular Momentum. Alındığı Tarih: 7 Ekim 2023. Alındığı Yer: lehman | Arşiv Bağlantısı