Evrenimiz 93 Milyar Işık Yılı Genişliğindeyse, Bir Ucundan Diğer Ucuna Hayali Bir Teleskopla Bakabilseydik Ne Görürdük?

Bu dediğinize "gözlemlenebilir evren" deniliyor.

Gözlemlenebilir evren, şu anda her nereden olursa olsun gözlemlenebilen tüm maddeleri içeren evrenin top şeklindeki bir bölgesidir; bu nesnelerden gelen elektromanyetik radyasyon, kozmolojik genişlemenin başlangıcından bu yana Güneş Sistemi'ne ve Dünya'ya ulaşmak için zamana sahip olmuştur. Evrenin izotropik olduğu varsayıldığında, gözlemlenebilir evrenin kenarına olan mesafe kabaca her yönde aynıdır. Yani gözlemlenebilir evren, gözlemciyi merkez alan küresel bir bölgedir. Evrendeki her konumun kendi gözlemlenebilir evreni vardır ve bu evren Dünya merkezli olanla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.

"Gözlemlenebilir" kelimesi, modern teknolojinin bir nesneden gelen ışığı veya diğer bilgileri tespit etme kabiliyetine veya tespit edilecek bir şey olup olmadığına atıfta bulunmaz. Işık hızının kendisinin yarattığı fiziksel sınırı ifade eder. Hiçbir sinyal ışıktan daha hızlı hareket edemez, dolayısıyla sinyallerin henüz bize ulaşmamış olması nedeniyle ötesinde hiçbir şeyin tespit edilemeyeceği maksimum bir mesafe (parçacık ufku olarak adlandırılır) vardır.

Hesaplamalara göre, görünür evrenin yarıçapını temsil eden kozmik mikrodalga arka plan radyasyonunun yayıldığı parçacıklara olan mevcut mesafe yaklaşık 45,7 milyar ışık yılı, gözlemlenebilir evrenin kenarına olan mesafe ise yaklaşık 46,6 milyar ışık yılı; yani yaklaşık %2 daha büyüktür. Bu nedenle gözlemlenebilir evrenin yarıçapının yaklaşık 46,5 milyar ışık yılı olduğu tahmin edilmektedir.^[1][2]

Soruya nihai cevap olarak, evrenin bir ucundan diğer ucuna "bakmaya" çalışsak, yalnızca 46,6 milyar ışık yılı uzaklığa kadar görebiliriz. Eğer bu bakma işlemini çıplak gözümüzle yaparsak, sıradan bir gece göğünden farklı bir şey görmezdik.