Bu felsefi bir konu. Size net ve doğruluğundan emin olacağımız bir cevap vermek zor. Versek de bu cevapların sizin için bir cevap teşkil edeceğime emin olmak olanaksız. Yoruma açık ve değişken bir soru bu.
Ama basitçe "zaten öleceğiz, neden intihar edelim ki?" demek bile yeterli olabilir. Ölmek için acelemiz ne? Bizi bekleyen güzel ne var ki ölümde, bir an önce ölmek isteyelim?
Dünyaya kendi tercihimiz dışında, ebeveynlerimizin evrimsel üreme içgüdüleri ve istekleri ile gelmişiz. Bu hayli ucuz bir varoluş biçimi ama bizi var eden şey bu değil aslında. Algılarımız, duygularımız, becerilerimiz, yeteneklerimiz, kişiliğimiz. Bunlar sayesinde Dünyadaki çok güzel, çok mutlu edici sayısız şeyi deneyimleme olanağına sahibiz. Bunları deneyimleyip, yaşayıp, bunlara katılar yapıp makul bir süre hayatta kalıp ölmek daha iyi bir seçenek gibi görünüyor.
Ayrıca varlığımızı mümkün kılan ve bize fark ettiren şeylerden biri de güç ve mücadele. Rush filminde enfes bir replik var: "Ölüme ne kadar yakın olursan, yaşadığını o kadar fazla hissedersin" Bu mücadele, direnme, zorlanma hissi hayatın gücünü ve varlığını hissetmemize yardımcı olan bir şey. O nedenle bizi hayattan koparan, hayattan uzaklaştıran etkilerle mücadele etmek de bir varoluş biçimi. İster felsefi, ister maddi mücadele. O nedenle mücadele etmek hayatın zaten kendisi. Bunu bırakmak, fiziken hayatta olsak da manevi olarak bir anlamda ölümle eşdeğer. Buna göre de "neden intihar etmemeliyiz?" sorusu bile mücadelenin var olduğunun göstergesi.
Özetle... Tek bir hayatımız var ve çok da uzun sürmeyecek. Onu daha da kısaltmamak için bence yeterince nedenimiz var.
471 görüntülenme