Hala anlaşılmayan veya anlamamakta ısrar edilen bir konu ve korkunç bir gerçek ile karşı karşıyayız.
Teknoloji ( pratik tasarımlar, daha ayrıntılı görmek , hayatı kolaylaştırmak, bilime yardımcı olmak ) gibi konularda her insan grubu için geçerli ve gereklidir.İnsan beyninin nasıl çalıştığı konusunda araştırmalar da yeterli düzeyde yapılmakta ve bu konudaki bilgiler gittikçe çoğalmaktadır. Bunun en büyük sebebi ise insanın aklının olmasıdır. İnsanın zaten doğasında da dünyanın sırlarını keşfetme dürtüsü mevcuttur. İnsan daima sorgular , araştırır , hareket eder, değişim ister. Bu daima böyledir. Fakat ahlak konusu tamamen felsefik , insana ve dine özgü bir kavramdır. Hiçbir insan dışı varlığın ahlak kurallarına , acımaya , affetmeye , merhamet etmeye , yardımsever olmaya ihtiyacı yoktur. Canlılar arasında da bu kavramlara sahip olanlar yalnızca insandır.
Fakat hala çürütülememiş argümanlardan birisi , evrilmek isteyen veya evrim sonucu oluşmuş bir canlı asla ve asla bu kavramlara ihtiyaç duymayacaktır. Vahşi doğada bu tip kavramların yeri yoktur. İnsanın bu duygularla evrilmesi imkansızdır. Anlamsızlık, kaos , evrim, hiçlik gibi kavramları benimseyen hiçbir insan ahlak konusunda araştırma yapmaya gerek duymayacaktır.