Düşüncenin evrende yeri yok mu. Başka bir deyişle düşünceyi üretebilen bilincin. Bilinçlerimiz bu evren içinde var oldu. O halde madde veya enerji düşünceye dönüştü. Unutmamak gerekir ki evrende hiç bir şey tek yönlü değildir. Madde veya enerji düşünceye dönüşüyorsa düşünce de tekrar maddeye veya enerjiye dönüşebilir demektir. Mesela beynimizin faaliyetlerine göre dört ayrı tür dalga yayması düşüncenin madde veya enerjiye tekrar dönüşmesine örnektir. Sonuçta çok düşük frekansta da olsa bu dalgaları beyin düşünsel faaliyete göre üretir ve yayar. Evrende düşüncenin veya bilincin yeri olmadığı tezi doğru bir tez değildir. Bilakis düşünmek, düşünmemiz evrene tabi olarak ve evrende ortaya çıktı çıkabildi. Biz evrenin varlığı karşısında kendimizin varlığını silikleştirip yok ederek aslında kendimizi evrenin bünyesinde şuursuzluğun eseri olarak evrene tabi ve evrenin kendisinin sadece bir lokal bölgesi olarak görsek o halde evren kendi kendini görüyor, gözlemliyor deneyimliyor demek zorunda kalırız. Çünkü bizler evrenin ürünüyüz. Evren kendi bünyesinde bilinci ortaya çıkararak bunu yaptı ve başardı. Evren kendi bünyesinde 'görmeyi' ortaya çıkararak kendisinin aynı zamanda 'görülen' olmasını sağladı ve bu iki özelliği kendi bünyesinde var edebildi, ortaya çıkarabildi.
Eğer biz sadece ve salt maddeden veya maddenin kökeni enerjiden ibaret varlıklarsak bizim zaten kendi varlığımız yok yani ortada 'biz' veya 'ben' diye ayrı bir varlık yok demektir. Ne sorduğumuz sorular bize ait ne de herhangi bir düşüncemiz. Hepsi evrene ait ve evrenin süreçleri demektir. Bizim varlığımız sadece 'ben' diyerek kabul ettiğimiz bir yanılsama demektir. Bu şekilde ayrı bir varlığınızın evren karşında olmadığını anlamak evrenin 'gören' 'bilinç' ve 'canlı' niteliklerinin de kendisine ait olduğunu kabul etmeye kadar götürür bizi. Varoluşumuzun şuursuzluğunun kabulü halinde bütün bu gibi nitelikler bize değil evrene aittir. Bunun evrenin lokal bir nokta veya bölgesinde ortaya çıkıyor olması sonucu değiştirmez. Bu da evren bir biçimde belli şartlar biraraya geldiğinde hem bilinçli olabilen varlık hem de belli şartlarla canlı olabilen bir varlık demek olur.
Ben evreni sorguladığımda varlığımızın evren karşısında olmadığını ve bir 'hiç' olduğunu anlıyorum. Ortada evrenden başka bir şey yok çünkü gerçekte. Bu nedenlerle Majör bir bakışın sonucu ben evrenin şuursuz bir varlık değil bizim şuurlarımıza sahip olan bir varlık olduğunu çıkarıyorum.