Yeni gelen iktidarın başarılı hızlı ve doğru çözümler uygulayan bir iktidar olduğunu varsayarak konuşacağım. Düşündüğümüz ülkenin ekonomik sıkıntılarını doğuran faktörleri iyi analiz etmek gerekir.
Düşündüğümüz ülke Sri Lanka ise hayır iktidarın değişmesi bile Sri Lanka'yı kısa ve orta vadede müreffeh bir ülke yapmayacaktır. Neden? Sri Lanka'nın devasa bir borcu var 2 defa IMF'ten bailout istemek zorunda kaldı. Bunun anlamı şu dışarıdan borç kaynak alamaz, satabileceği doğal kaynağı da yok sonuç olarak ülke doların yeşiline hasret. Devasa bir borcu olması için Sri Lanka devasa miktarda para almış olmalı şimdi milyon dolarlık sorumu sorayım Sri Lanka bu para ile ne yaptı ?
Evet!!! Doğru cevap inşaat. İnşaat yapmak aslında o kadar da kötü değil Sri Lanka'nın durumunda biraz da çaresizdi insanlar ikide bir birbirini etnik sorunlar yüzünden öldürüyordu zaten iç savaştan çıkmıştı dışarısı da Sri Lanka'ya destek olmak amacı ile kredi verdi. Sri Lanka da millet birbirini kesmeyi kessin diye o parayla inşaat yaptırıp o insanlara iş sağladı. Günü kurtardı hatta Sri Lanka'yı büyüttü turizmle bir şekilde hatta iyiye bile gidiyor gibiydiler sonra pandemi geldi turizm gelirleri puf oldu sonra millet üf oldu sonra tekrar birbirlerini kesmeye başladılar pandemi sonrasında bile bu devam edince turizm potansiyeli tamamen yok oldu sonuçta kimse altında bomba patlamasını istemiyor. Sri Lanka'da dünya ortalamasına göre gayet yüksek ihtimalle olabilecek bir olay. Sonuç olarak sri Lanka'nın dışarıdan hiç birşey alabilecek parası yok ve dışarıdan gelecek her şeye ihtiyacı var özellikle enerji. Terör de devam ediyor yeni bir hükümet gelse bile bu sorunların neredeyse hiçbirini çözemez en azından kısa, orta vadede uzun vadede çok akıllı ve yurtdışı bağlantıları kuvvetli bir iktidar ülkeyi düzlüğe çıkarabilir. Yani sorun ülkede istikrar ve güven olmaması.
Düşündüğümüz ülke Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DRC) ise güven gelirse devasa bir maden alanına dönüştürülür ve çıkan mineralleri dışarıya satarak kısa vadede bir balkan ülkesi kadar zengin olur orta ve uzun vadede batılı bir ülke kadar zengin olur (bkz. Avustralya). DRC'nin olayı şu devasa bir ülke Almanya, Fransa ve İngiltere'nin toplamından büyük ekvator kuşağında ve 25 trilyon dolara yakın değerde minarel ve petrol kaynağının üzerinde oturuyor nüfusu da 95 milyon civarında. 5 trilyon dolar o kaynakları çıkarmaya gitse 20 trilyon dolar da ülkeye kalsa en kötü ihtimal galiba budur kişi başı 210.000 dolar düşüyor ülkenin doğal kaynaklarından insanlara. Peki gerçeklik ne DRC de kişi başı milli gelir 577 dolar, yani yıllık 577 dolar kazanıyor ortalama birisi aylık 48 dolar, günlük 1.6 dolar eder. Niye böyle ? Afrikalıların şimdi dahiyane bir politikası var bunun adı kamusallaştırma. Bu kamusallaştırma şöyle işliyor şimdi sen bir mülk sahibi beyazsın Zambiya'da ve etnik olarak İngiliz filensin ama yani Zambiyalısın kendi Rodezya'lı diyorsun (bu Rodezya hikayesi çok komik bir hikaye, Afrika'nın güneyindeki ülkelere Rodezya da denebilir şimdilik bu şekilde geçiyim) bir gün kapını çalıyorlar ve sana şunu diyorlar oturduğun babanın dedenin satın aldığı bu topraklar babanın dedenin satın aldığı adamın malı değildi ve bu sebeple satamazdı yani bu satış geçersiz ve sen bu toprağın sahibi değilsin bu toprağın sahibi Zambiya'dır şimdi defol git ülkemizden. Şimdi Zambiyalılar açısından bu tabi ki de doğru bir yaklaşım yani adamlar haklı toprakları gasp edilmiş ve onların olanı beyaz züppelerden geri istiyorlar ama yurtdışı yatırımcıların bunu görmesi şu şekilde Zambiya geçmiş anlaşmalara uymuyor ve parası verilmiş yatırımları zorla geri alıyor eğer Zambiya'ya yatırım yaparsak bizim yatırımlarımıza da aynısı olur o yüzden biz Zambiya'ya yatırım yapmayalım en iyisi he birde terör iç savaş filen var ama onlar zaten hep olur. Şimdi bunun DRC ile bağlantısı şu Afrika'da bunu her ülke az çok yapıyor ve bu sebeple kimse Afrikaya yatırım yapmak istemiyor ve DRC'nin eğer o doğal kaynağı çıkartmak isterse yatırıma ihtiyacı var ve o yatırımı alamıyor alamadığı içinde varlık içinde yokluk yaşıyor. Yani sorun güven ve istikrar olmaması.
Bu sefer düşündüğümüz ülke Vietnam olsun. Vietnam, savaştan sonra neredeyse yokolmuş durumda batı ile tüm bağlarını da kesmiş savaş 1955-1975 arasında oldu 20 yıl boyunca da batıyla hiçbir ilişkileri olmadı ve Ho Chi Minh'ten sonra başa geçen adam o kadar da yetenekli bir yönetici değildi tabi Ho Chi Minh'te o kadar da iyi bir yönetici değildi (ekonomik konularda yoksa Amerika'yla gayet güzel bir şekilde yerleri sildiler) Vietnam şimdi bitik durumda ve artık ikdidar kademesi bunun farkında ve batı ile olan ilişkileri düzeltiyorlar sonra ellerini batıya ve Çin'e doğru açıyorlar ve sihirli kelimeleri söylüyorlar bana borç verin sonuç olarak istedikleri kadar borç verilmiyor ama onlara verilen para ile sanayi kuruyorlar serbest pazar ekonomisine geçiyorlar, burası önemli Vietnam hala komunist ancak çağın gerçeklerini görebiliyor o gerçekler şunlar Çin kuzeyde ve tehlikleli, gelişmek için para lazım, Big Brother (Rusya) artık bizi izlemiyor, izleyemiyor bize yeni bir big brother lazım Çin olmaz ülkeyi işgal etmeyi denemişler ve onları barışçıl olarak adlandırmaya bin şahidten çok daha fazlası lazım. Amerika ile savaştık ülkenin bombalanamadık bir yeri kalmadı ama yardıma muhtacız, bu gerçekleri kabul ediyorlar ve Amerika'ya yakınlaşıyorlar Amerika bunun karşılığını veriyor ve Vietnam'ın borç bulmasını sağlıyor Amerikan pazarını girişini kolaylaştırıyor filen falan ama tüm bunlar iktidarın başarısı yanlış anlaşılma olmasın Amerika'nın lütufları bunlar hepsini Amerika yaptı değil bir iktidar çağın gerçeklerini kabul etti gerçekçi oldu yatırımcılarına güven sağladı ülkesinde eğitimi ve hukuku geliştirdi, batı ve sermaye sahipleri ile iyi ilişkiler kurdu ve ülkesine para girmesini sağladı ve bu parayı doğru sektörde (giyim genel olarak) kullandı ve tüm bunların getirisi şu
Kişi başı milli gelirler
Vietnam 1985 -> 235 usd
Laos 1985 -> 630 usd
Vietnam 2023 -> 3756 usd
Laos 2023 -> 2532 usd
Çok az diye düşünmeyin Vietnam gibi hiçbir doğal kaynağı olmayan ve yok edilmiş bir ülke için harika bir başarı bu.
Şimdi Türkiye'yi düşünelim, Türkiye'nin olayı şu Türkiye batının bir parçası zaten zengin olması lazım temelinde iyi eğitim almış insanlar var batı ile ilişkileri iyi Nato'nun bir parçası yani Türkiye . Üretiyor, insanları çalışkan (harbiden çalışkan öylesine söylemiyorum bunu bizim ülkemizin insanlarının o çalışma etiği var, boomerların da vardı ) ,iyi kötü işleyen bir hukuk sistemi var, aşırı borç altında değil, borç alabiliyor. Üretimi bir sektöre bağlı değil . Devlet geleneği var. Genç nüfusu var. Kamusallaştırma topuna hiç girmemiş. Tek sıkıntısı insanların mal varlığına bir kaç kere batının hoş görmediği bir şekilde el koymuş olması. Bu sorunlar çözülür ve malum alanlarda ilerlenirse Türkiye Fransa olur olmaması için bir sebep yok. Vietnam yokoluştan batıyla sıfır olan bağlardan 20 sene izole edilmekten sınır komşusunun yüzünden devasa askeri harcamalar yapmak zorunda kalmaktan, 100 senelik rezalet bir kolonyel dönemden 20 senelik bir savaştan buralara geldiyse Türkiye bunun çok daha ilerisine gidebilir. O istikrarı ve güveni Türkiye'nin göstermesi yeterli sonrasında Türkiye'yi hiç kimse durduramaz, Türkiye şuanda bile büyüyor.