Fosil [1]yakıtlar, elde edilmeleri ve kullanılmaları sırasında havayı kirletirler. Aynı zamanda, sağlığa zararlı olan gazların atmosfere salınmasına sebep olurlar ve kanser gibi birçok hastalığa da yol açarlar. Üretim aşamasında bile hava kirliliğine sebep olan bu yakıtlar, ilgili alanlarda çalışanların ve mesleği gereği yakın temas sağlayanların sağlığını tehdit etmektedir.Fosil yakıtların sebep olduğu emisyonlar, hava kirliliğine ek olarak sera etkisini de tetiklemekte ve sonuç olarak küresel ısınmayı artırmaktadır. Küresel ısınma sonucunda ortaya çıkan iklim değişikliği, gezegenimizin doğal düzeninde geri dönüşü çok zor olan değişimlere sebep olmaktadır.Sera gazları, Dünya'nın yüzeyi, atmosferi ve bulutları tarafından yayılan kızılötesi radyasyon spektrumu dahilinde belirli dalga boylarındaki radyasyonu emen ve yayan, atmosferin hem doğal hem de antropojenik gaz halindeki bileşenleridir. Bu özellikleri nedeniyle, sera etkisine neden olurlar. Su buharı (H2O), karbondioksit (CO2), nitröz oksit (N2O), metan (CH4) ve ozon (O3) başlıca sera gazlarıdır.Sera gazları olmadan, Dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığı mevcut ortalama olan 15 °C yerine yaklaşık -18 °C olurdu.
Sera etkisi, bir gezegenin atmosferinden gelen radyasyonun, gezegenin yüzeyini normalden daha yüksek bir sıcaklığa ulaştırarak ısıtması sürecine denir.
Sera etkisine neden olan gazlardan biri olan karbondioksitin atmosferdeki oranının artması Dünya'nın ortalama sıcaklığının artmasına yani küresel ısınmaya katkıda bulunuyor. Atmosferdeki karbondioksit seviyesi 1958 yılından bu yana %30 arttı.
Kaynaklar
- Bediş arasan. Araştırdığım Yerler. Alındığı Tarih: 28 Mart 2023. Alındığı Yer: Semtro | Arşiv Bağlantısı