“Yapabilirim” diyebilen yapıyor, diyemeyen yapamıyor ne yazık! Ve o kadar çoklar ki… Cesaret… Biraz daha cesaret…
Bildiğim kadarıyla zekâ potansiyel, bilgi birikim, akıl işlevsellikle (pratiğe uyarlamakla) ilgilidir.
Yani; zeka kilerimizdeki boş ambara, bilgi, emekle içine doldurduğumuz buğdaya, akıl ise, deneye yanıla o buğdayı bulgura, una; bunlardan pilav, ekmek, pasta vb. üretmeye benzer.
Neticede başarı sonuç endeksli bir veri olunca da, hiç kimse ambarımızın ebadına, içine doldurduğumuz buğdaya bakmaz. Ne kalitede ve ne oranda ondan ekmek, makarna, bulgur, un, kurabiye, pasta, börek vb. üretebildiğimize bakar.
Dolayısı ile zekâ başarı için tek başına yeterli değildir. Bunu kapasitesi oranında bilgi ile donatmak ve akıl ile kullanmak gerekir.
Bunlardan bir eksik olduğunda başarısızlık kaçınılmaz olur.
Potansiyel (zekâ) yoksa zaten başından başarısızlık kaçınılmazdır. Fakat ne kadar zeki (potansiyel) olunursa olunsun o boş kaba veri girişi (bilgi) sağlanmadığı sürece kabın hacminin bir önemi olmaz. Bu da ancak emek ve iradi çaba ile olur.
Ancak bu da yeterli değildir. O kaba (zekâ) dolan verilerin (bilgi) pratik yaşamda kullanılabilmesi gerekir. Her ne kadar zeki olanlar bu konuda daha avantajlı gibi görünseler de, bilgi ancak yerinde, zamanında, amacına uygun ve ölçüsünde kullanılabildiği zaman işe yarar. Bu da ancak pratik (deneyim) ile mümkündür. Aklı akıl (zekânın pratikteki izdüşümü) yapan şey de budur.
Bu üç olmazsa olmazın bir araya geldiği kafanın, şans da yaver giderse, değil başarılı olması, çağa damgasını vurması işten bile değil.
Ancak bu üç olmazsa olmazın biri geride kalırsa, geride kaldığı oranda hem diğer sacayaklarını yavaşlatıp hantallaştırır hem de beklenenin tam tersi bir etki yaratır ki; zeki olana avanak, çok çalışkan olana tembel, çok akıllı olana da salak denmesi olasılık dahilindedir.
Zeki olan insanın başarısızlığına gelince.
Kanımca iki nedeni olabilir: Ya tembel ve sahip olduğu muazzam hacmi doyuracak-dolduracak çaba ( bilgi ile donatma) içine girmiyor, ya da dolu olan kabı pratik yaşamda kullanıp, sınayacak cesareti ( aklı) göstermiyor. Ve o kadar çoklar ki…