Olayı yanlış anlamış olabilirim/siniz. Öncelikle madde = enerji eşitliğinden data = enerji eşitliğine geçmeliyiz. Bu bağlamda evrendeki her şey enerji yani data olduğu için her şey okunabilir niteliktedir de. nereye varmak istiyorum? Okunabilir nitelikte olması her şeyin, özelleşmiş/uygun reseptörlerle bilgi çıkarma yolculuğuna girebilmesi demektir. Veriyle ilgili bu kısım şu halde kalsın. Peki veri transferi nedir? Bir kaynaktan hedefe doğru ortamdaki gürültüden/ gürültüye rağmen arınmış anlamlı bilginin ulaştırılmasıdır.
Öyleyse toplumda infial meydana getirmiş bir olaya insanların tepki vermek için aynı zaman aralığında evlerinin ışıklarını kapatıp açması örneğini inceleyelim. Bu örnekte ışığı kapatıp açarak aslında bu işarete maruz kalan insanlara veriyi/toplumsal olaya tepkiyi ulaştırmış oluyoruz. Yani ışık veri transferi için en kolay ve hızlı araç olmuş oluyor burada. Bu örnek aslında nokta koyması açısından çarpıcı olsa da veriyi transfer etmek derken kafa karıştıran kısmı açmakta da fayda görüyorum.
tabii önce şu örneği de iliştirerek. Mesela bir taş olsun: şeklini şemalini beğendiğimiz özel bir taş bu. Bu taşı yukarıya doğru dairesel bir hareketle attığımızda seni seviyorum demek olarak kodlayalım. Direkt doğrusal attığımızda ise sana kızdım anlamını içersin. Burada taşı atarak veri transferi işlemini gerçekleştirmiş oluyoruz değil mi?
şimdi ise aklınızda veri transferini nasıl kodladığınızı anlamaya çalışalım. Bilgissyarlar transistörlerden elektron soğurulması sonucunda 1 veya 0 bilgisini işler. Bu sayede biz milyarlarca veriyi günümüzde kullanılan ağ teknolojisi ile milyarlarlarca kullanıcı arasında transfer ederiz. Sanırım veri transfer aracını bir kap gibi görüp içine veriyi yerleştirerek bir yerden bir yere veriyi taşıdığımızı zannetmemizden kaynaklanıyor bu anlayış. Umarım faydalı olabilmişimdir.