Bu "içine,üzerine" çökme olayını hafif şeylerden başlayıp anlatayım sana.
Ay Dünya'nın etrafında dönüyor. Çünkü Dünya'nın kütleçekiminden etkileniyor. Kütleçekim mıknatıs gibidir ama mıknatıs değildir. Bilim insanları da henüz tam keşfedemedi kütleçekimini sağlayan şeyin ne olduğunu. Bildiğim kadarıyla graviton diye bir parçacığın peşindeler.
Dünya da Güneş'in etrafında dönüyor. Pekiyi Güneş ışın saçarken Dünya neden ışın saçmıyor? Çünkü Dünya kendi içindeki atomlara kaynaşacak kadar baskı uygulayamıyor. Yani bir yıldız ile bir gezegen arasındaki fark kendi içlerindeki kütleçekim farkıdır. Yeterince kendi içine baskı uygulayabilirsen Güneş yani yıldız olursun.
Pekiyi Güneş de bir karadelik etrafında dönüyor. Bir yıldız ile bir karadelik arasındaki fark nedir? Karadeliğin öylesine bir kütleçekimi vardır ki ışık bile kaçamıyor. Yani bir yıldız ile bir karadelik arasındaki fark yine kütleçekimi miktarı.
İçe çökmek ne demek? Aslında bir şeyin içe çöktüğü falan yok. O karadelikte öylesine bir kütleçekimi var ki kendi kütlesinin etrafına dağılmasına izin vermiyor. Bunun anlamı Dünya'yı alıp, içindeki boşlukları çıkartıp, elma kadar küçültmek gibi. Çökme teriminin kullanılması ise tamamen bizim ışığı görmek için bir araç olarak kullanmamızdan kaynaklı. Düşünsene, uzak yerlerden bilgi alabilmeni sağlayan tek araç bir şeyin içine kapılıp gidiyor. Bizler ise ışığın bir cisim gibi bir şeylerden etkilenip onun etkisine kapılmasına alışık olmadığımız için çöküyor diyoruz.
Sonuç olarak çökme dediğimiz şey birincisi atomların ve hatta onu oluşturan parçacıkların birbiri arasında boşluk kalmayana değin sıkışması ve kütlenin toplamda hacmen küçülmesi, ikincisi bunun etkisini bizim ışıkla görüyor oluşumuz.
Bu anlamda bilim insanlarının çökme dediği şeyi biz halk olarak genelde yanlış anlıyoruz. Kelime aynı, algılama farklı.