"Sen benimle nasıl böyle konuşursun!" sözü, tartışan taraflardan en azından birinin tartışmayı argümanlardan kişilere çektiğini gösterir. İletişimi doğru bir zemine oturtmanız için tartışmayı kişilerden argümana doğru taşımanız gerekir.
Tartışma konusunu bilmiyorum ama kişiye "dokunan" argümanınızı halihazırda yeterince temellendirdiyseniz asıl derdinizin argümanınızda sunduğunuz durum olduğunu belirtebilirsiniz. Fazla duygusal tepkilerin bu argümanlara cevap olmadığını, dolayısı ile bu argümanlara ya da karşı argümanlara doğrudan cevap verememesinin iletişime asıl zarar veren şey olduğunu anlatabilirsiniz.
Argümanınıza gerçekten cevap vermeden gösterilen aşırı tepkiler devam ettikçe aslında siz değil, kişinin kendisi kendisi ile "böyle" konuşmuş olur. Yani tepkiyi size değil, kendisine (argümanlara cevap verememe durumuna) göstermiş oluyor. "Böyle konuşulmasından hoşlanmıyorsa" aslında argümanlara cevap verememesinden rahatsız. Kendi içindeki bu çelişki ile yüzleşmek yerine duygusal tepki vererek kaçıyor.
Dolayısı ile gerçekten "Nasıl böyle konuşursun!" diye tepki göstermek istiyorsa neden böyle konuşulmayacağını gösterip rahatlaması gerekiyor. Rahatlaması için de argümanlara doğrudan cevap vermeli.
Not: Burada bahsettiğim durumları, tartışma pratiğine "onun anlayacağı şekilde basitleştirerek" yansıtmanız gerekir. Her tartışmacı bu tür bir dilden anlamayabilir.
Not 2: Bunları sadece tartışmadan kaçmaya çalışan birine karşı uygulayabilirsiniz. Tartışmak istemeyen birini tartışmak için teşvik etmekte kullanılabilse de çok zorlamamak gerek.
Not 3: Kendi argümanlarınızı gerçekten sağlam temellere dayandırmadan bu yönteme başvurmanızı önermem.
Uyarı: Bu bakış açısı ve yöntemlerin geçerliliği duruma göre değişebilir.