Çünkü bazlar da asitler gibi masum maddeler değildirler her ne kadar asitler kadar olmasada bazlar da zarar verecek güce sahip maddelerdir yani baz koymak o tarihi esere zarar verecektir o yüzden konulmamalıdır.
Çünkü bazlar da asitler gibi masum maddeler değildirler her ne kadar asitler kadar olmasada bazlar da zarar verecek güce sahip maddelerdir yani baz koymak o tarihi esere zarar verecektir o yüzden konulmamalıdır.
Asit Ve Bazlar tepkimeye girdiğinde "Nötralizasyon" olur. Ancak, Nötralizasyon öncesi konulan baz maddesi uygulanan tarihi esere daha fazla zarar verebilir. Peki nasıl? Anlatayım.
Öncelikle şu olayı kesin olarak anlamamız gerekir: Asitler ve/veya bazlar, Cam, Metal, Porselen, Mermer gibi genel olarak tarihi eserleri oluşturan ve oluşturması muhtemel maddelere zarar verir.
Bu durumda atıyorum Özgürlük Heykeli'ne baz koymak(??) zaten mümkün olmayacağı gibi, konulduğu durumda daha da kötü, belki de asit yağmurlarından göreceği zararların çok daha kötüsünü çok kısa bir zamanda görecektir.
İşin bu kısmını anladığımıza göre bir diğer bakış açısından bakalım.
Yağmurları su döngüsünün bir parçası olarak görürüz. Peki yağmur dediğimiz şey aslında ne? Nasıl oluşur?
Su Küreden buharlaşan suyun, su buharı halinde yukarı çıkıp bulut oluşturması ile birlikte, basınç düştüğü zaman su buharı kütlesi yani bulut yoğunlaşarak sıvı hale geçer ve yer yüzüne iner. Bu döngü tamamlanır ve tekrarlanır. İşte bu doğal yağışların açıklaması.
Ancak unutmamak gerekir, havadaki nem de serbest su buharı olarak açıklanır. Yani tarihi eserlerin olduğu yerlerde de su bulunur. Gaz halinde de olsa.
Asit yağmurları ise SO2, NO gibi asidik gazların, yani serbest dolaşan asidik gazların solunabilir havaya, havadaki buhara, buharın oluştuğu buluta kadar karışıp basınç, sıcaklık gibi çeşitli faktörlere göre yoğunlaşıp sıvı hale geçilmesi ve yere inmesi ile oluşur.
Dikkat ettiysen bu gazlar havada serbest olarak dolaşabilir, ve yine tarihi eserleri oluşturması muhtemel metal, mermer gibi cisimlerle tepkimeye girer, ve yine tarihi esere zarar vermesi ile sonuçlanır.
Yağmur yağacağı zaman baz koymak başlı başına bir işe yaramayacağı gibi tarihi eserleri havada serbest dolaşan asidik gazlardan korumak için yine baz koymak gerekecek, ve bazlar yine eserlere zarar verecektir.
Özetle baz koymak bir çözüm olmayacaktır.
Esasen bu yöntemin işe yaradığı senaryoda kullanılan yöntem bir çözüm yolu değil, günü kurtarmaktır. Çünkü tarihi eserleri korusakta daha önemli bir sorun var.
Asit yağmuru, denizlere, göllere, içilebilir su kaynaklarına, toprağa, havaya, bitkilere, biz insanlara , çocuklarımıza, diğer hayvanlara ve sonuç olarak ekolojik sisteme zarar veriyor. İşte bu gerçek sorun. Bununla mücadele etmeliyiz. Çünkü nihai sonuç bu yoldan elde edilir.
Bir zamanlar benimde düşündüğüm bir soruydu sonuca şöyle vardım belki doğrudur. Tarihi eserler bizim medeniyetimizin sembolleri onlara ihtiyacımız var tarihi açıdan belki estetik. Onları boyamamız ya da başka bir şekle sokmak o yapının gerçekçiliğin bozar gibisinden onları korumak için elimizden geleni yapmamız lazım ama bunu parçanın yapısını bozarak değil.
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.
Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.
Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.