Yapay kalp kapakçıkları günümüzde biyolojik ve mekanik olmak üzere 2 çeşittir. Biyolojik olanlar sığır ve domuz gibi hayvanların kalbini çevreleyen zarın (perikard) çıkartılarak işlenmesi ve kalp kapakçığı anatomisine uygun olarak şekil verilmesi ile üretilirler. Yine insandan insana homogreftde mümkündür.Mekanik kapaklar ise vücudumuza en az reaksiyon veren titanium ve carbonda üretilir.[1] 60 lı yıllardan bu yana teknik açıdan birçok yenilikler ile değişmiş ve günümüzde hemodinamik açıdan çok iyi denilebilecek seviyeye ulaşmışlardır. Ancak ister biyolojik ister mekanik olsun üretim aşamaları çok hassastır. Birçok aşaması elde üretilerek yapılmaktadır. Kullanılan malzemelerin işlenmesi özel biomedikal mühendislik gerektirmektedir. Hastalar için kullanımı güvenlidir ve bugün dünyada binlerce insana takılmaktadır. Yüksek teknoloji ile yapılsalarda hiçbirzaman doğal kalp kapaklarının sağladığı mükemmeliyete ulaşamazlar. Yapay kalp kapakları yabancı cisimdir , sürekli olarak bulunduğu bölgede bir inflamasyon( doku reaksiyonu) tetikler. Kanın sürekli olarak yabancı bir yüzeye çarpması pıhtı oluşmasını tetikler, Biyolojik kapaklarda mecburiyet olmasada mekanik kapaklarda kan sulandırıcı ilaç kullanımı bu nedenle mecburidir. Biyolojik kapaklarda ise ileri dönemde (kişiye göre değişsede ortalama 10-15 yıl) yapısal bozulma ve kapak fonksiyonlarında bozulma görülür.[2] Hastalığın niteliği, kapağın çeşidi ve hastanın durumuna göre kapak seçimi cerrah tarafından hastaya sunulur.
Kaynaklar
- C. Harris, et al. (2015). Tissue And Mechanical Heart Valves. Annals of Cardiothoracic Surgery, sf: 399. doi: 10.3978/j.issn.2225-319X.2015.07.01. | Arşiv Bağlantısı
- G. Hoffmann, et al. (2008). Durability Of Bioprosthetic Cardiac Valves. Deutsches Ärzteblatt International, sf: 143. doi: 10.3238/arztebl.2008.0143. | Arşiv Bağlantısı