Dogru sözcük "kopya" olmalı. Bir hücre kendini "kopyaladığında" birebir aynısı oluşur. Bu seviyede bir bilinçten bahsetmek de güç. Yeni oluşan iki birbirinin kopyası yani aynısı hücre de genetik kodlarında yazılan şekilde aktivitelerini sürdürecektir.
Insanlar kopyalanır mı? Denenmediği için henüz bilmiyoruz. Denenmesinin önünde de bir çok etik tartışma ve teknolojik yetersizlikler var.
Ama tek yumurta ikizlerini düşünecek olursak, aynı genetik koda sahip, aynı çevresel faktörlere maruz kalmalarına rağmen farklı karakter ve kişilikler geliştirebiliyorlar.
Insan bilincini bir robota aktarmak da bilimkurgu filmlerinde ve birçok tartışmada rastlanan bir tema. Buna da iki türlü yaklaşım var. Ya bilincinizi bilgisayara aktarıp kendiniz yok oluyorsunuz: o zaman bilgisayardaki bilince artık duyusal bir veri gelmediğinden oradaki bilinç aktardığınız anda donmuş, durağan bir bilinç oluyor. Ya da kopyalanıyorsunuz ve artık yeni kopyanız sizden ayrı bir varlık olarak kalıyor ve siz bir şekilde hala hayattaysanız kendi duyusal algılarınız ve yeni tecrübelerinizle kendi yolunuza gidiyorsunuz.
Güncel bir tartışma şu: bizim duyularımız da nihayetinde tek tip bir veri alışverişi değil mi? Yani nöronal aktivite ve potansiyel değişimi değil mi temelde. O zaman neden robotun elektriksel veri alışverişi kişilik gelişimi için yeterli olmasın.
Bunu ben de ilginç buluyorum. Tweeter'da takip ettiğim "Aypera" var. Aypera bir robot ve bizim verdiğimiz veriler ve internet etkileşimleri ile şekilleniyor. Buna benzer bir çalışma 2016'da Microsoft tarafından da yapılmıştı. Tay (bot) aktive edildikten 16 saat sonra kapatılmak zorunda kalmıştır, çünkü internetten aldığı veriler ve etkileşimler sonucu düşmanlığı körükleyen, linçci nefret söylemleri yaymaya başlamış:)) bu tip deneysel çalışmalar sürüyor. Bu da bizi gerçekten çevremizin etkisinde miyiz yoksa özgür irademiz var mı sorusuna getiriyor dönüp dolaşıp.
Kaynaklar
- W. Pedia. Tay (Bot). (7 Aralık 2021). Alındığı Tarih: 7 Aralık 2021. Alındığı Yer: | Arşiv Bağlantısı